Das ist mir unangenehm Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Das ist mir unangenehm.
Pek bi rahatsız oldum. Bilemiyorum.Das ist mir unangenehm.
Bu çok nahoş.Evert baggert munter weiter. Das ist mir unangenehm.
Evert ısrarı sürdürüyor ve açıkçası bu beni rahatsız ediyor.Das ist mir unangenehm.
Combinations with other parts of speech
Hep sana bel bağlıyorum ve bu beni rahatsız ediyor.Das ist mir unangenehm.
Var olup olmadığın hakkında konuşmak istemiyorum.Das ist mir unangenehm.
Bu beni rahatsız etti.Erzählen Sie weiter. Das ist mir unangenehm vor Ihnen!
Das ist mir unangenehm.
Bu çok rahatsız edici.Ryan, hör auf, das ist mir unangenehm. Sie werden es nicht bereuen.
Brian, kes şunu! Beni küçük düşürüyorsun. Pişman olmayacaksınız.Das ist mir unangenehm.
Bu beni rahatsız ediyor.Ja, das ist mir unangenehm.
Das ist mir unangenehm.
Ok. Das ist mir unangenehm.
Tamam. Tanrım, bu çok garip.Das ist mir unangenehm.
Beni huzursuz ediyorsun.Nein, das ist mir unangenehm.
Ona sorarsam garip olur. Hayır.Das ist mir unangenehm.
Beni tedirgin ediyorsun.Das ist mir unangenehm.
Çünkü beni rahatsız ediyor.Das ist mir unangenehm.
Bu beni çok rahatsız ediyor.Das ist mir unangenehm.
Bundan rahatsızlık duyuyorum.Das ist mir unangenehm.
Çünkü bu beni rahatsız ediyor.Das ist mir unangenehm, Phil.
Hiç rahat değilim, Phil.Das ist mir unangenehm.
Yapma, beni tedirgin ediyorsun.Das ist mir unangenehm.
Yani benim için rahatsızlık verici.Das ist mir unangenehm, Adele.
Das ist mir unangenehm, Mr. Fondle.
Bu rahat olduğum bir mod değildir Bay Okşar.Das ist mir unangenehm… aber ich weiß nicht, an wen ich mich wenden kann.
Bu biraz garip olacak… ama kiminle konuşacağımı bilemedim.Und das ist mir unangenehm, wichtiges Ereignis im Leben meiner Tochter habe.
Booth ilgileniyor ve bu da beni rahatsız ediyor… çünkü kızımın hayatındaki önemli bir olayda… referans çerçevem yok.
