Dem schüler Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Gib dem Schüler Zeit.
Schaute dem Schüler ins Gesicht.
Beobachten Sie, wie dieser Lehrer seine unglaublichen Bewegungen im Tanz mit dem Schüler vorführt.
Können Sie dem Schüler helfen?
Bu öğrenciye yardımcı olur musunuz?Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
guter schüleranderen schülerneue schülerehemaliger schülerinternationale schülerliebe schülerjunge schülerschlechter schüler
Daha
Fiillerle kullanım
Dem schüler helfen, seine lernziele zu erreichen.
Öğrencinin öğrenim hedeflerine ulaşmasına yardım et.Ich würde mit dem SCHüler reden.
Şimdi gidip öğrenci ile konuşacağım.Was mit dem Schüler Kreditnehmer zu diskutieren.
Öğrenci borçlu ile ne tartışmak.Öğretmen öğrenciye yardımcı olmak ister.Dem schüler helfen, seine german fähigkeiten zu verbessern.
Öğrencinin Almanca becerilerini geliştirmesine yardımcı ol.Dies hilft dem Schüler viel.
Bunun öğrenciye birçok yararı bulunmaktadır.Winkt dem Schüler, der das Trimagische Turnier gewinnt. Nie endender Ruhm.
Üçbüyücü Turnuvasını kazanan öğrenciyi bekleyen şey bu.Öğretmen, öğrenciye bunu verebilmeli.Weil es dem Schüler helfen wird, eine gute Bewertung zu bekommen.
Çünkü öğrencinin iyi bir değerlendirme yapmasına yardımcı olacak.Öğretmen, öğrenciye bunu verebilmeli.Dem schüler helfen, unabhängig von seinem alter, effektiv zu lernen.
Yaşı ne olursa olsun öğrenciye etkin bir şekilde öğrenmesi için yardım et.Es wurden jeweils 4 Worte dem Schüler zur Auswahl gestellt.
Okuduğu her sözcük için öğrenciye dört adet seçenek sunuyor.Neben dem Schüler sollte mit den Eltern geredet werden.
Bazı bölümlerde öğrenci ile birlikte ebeveyne de hitap edilme ihtiyacı duyulmuştur.Es spielt keine Rolle, ob das Gerät dem Schüler oder der Schule gehört.
Cihazın öğrenciye veya okula ait olması önemli değil.Winkt dem Schüler, der das Trimagische Turnier gewinnt. Nie endender Ruhm.
Üç büyücü Turnuvasını kazanan öğrenciyi bekleyen şey bu. Sonsuz şöhret.Sözleşme doğrudan öğrenci ve dil okulu arasında yapılmaktadır.Dem Schüler fielen eine Menge Namen ein, und bald war sein Sack voll mit Kartoffeln.
Öğrenci işe birkaç isimle başladıysa da, kısa sürede çuvalı patatesle dolup….Nie endender Ruhm winkt dem Schüler, der das Trimagische Turnier gewinnt.
Sonsuz şöhret. Üçbüyücü Turnuvasını kazanan öğrenciyi bekleyen şey bu.Dies kann dem Schüler viele einzigartige Möglichkeiten eröffnen, verschiedene Themen zu erforschen.
Bu, öğrencinin farklı konuları keşfetmesi için birçok eşsiz fırsata sahip olmasına izin verebilir.Dieser zusätzliche Schritt ermöglicht es dem Schüler, immer unabhängiger zu werden.
Bu ek adım, öğrencinin giderek daha bağımsız hale gelmesini sağlayabilir.Öğretmen ders esnasında öğrenciye konuşması için olabildiğince fazla fırsat verir.Dieser zusätzliche Schritt ermöglicht es dem Schüler, immer unabhängiger zu werden.
Bu ek adım öğrencinin giderek daha bağımsız hale gelmesine izin verebilir.Auf keinen Fall sollten dem Schüler offensichtlich unmögliche Aufgaben gestellt werden.
Hiçbir durumda, öğrencinin açıkça imkansız olan görevlerinden önce ayarlanmasına izin verilmemelidir.Wenn angenommen wird, wird die Schule dann dem Schüler helfen, die notwendigen Reisevisum zu erhalten.
Eğer kabul edilirse, okul daha sonra gerekli seyahat vizesi almak için yardımcı olacaktır öğrenci.Mit passenden Arbeitsblättern werden dem Schüler alle Informationen angezeigt, aber er muss die richtigen Verbindungen herstellen.
Eşleşen çalışma sayfaları ile, tüm bilgiler öğrenciye sunulur, ancak doğru bağlantıları yapmak zorundadır.
