Der inspector Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Der Inspector ermittelt.
Sie müssen der Inspector sein.
Siz müfettiş olmalısınız.Der Inspector ging hinein.
Müfettiş içeri giriverdi.Wussten Sie, dass er und der Inspector Freunde sind?
Müdür Brackenreid ile çok eski dost olduklarını biliyor muydunuz?Der Inspector hat recht.«.
Aslında müfettiş haklı” demiş.
İnsanlar da tercüme ediyor
Ich bin davon überzeugt, dass der Inspector alles unter Kontrolle hat.
Müfettiş Valentineın her şeyi elde ettiğine eminim.Der Inspector, er braucht Sie.
Müfettişin size ihtiyacı var.Na schön, aber was der Inspector da von dem Mordfall erzählt hat.
Der Inspector schien misstrauisch.
Also hat mein Freund, der Inspector, Dr. Pritchard prompt festgenommen.
Der Inspector nimmt mich mit. Danke.
İki insanın birbirine yapıştığı bir fotoğraf tıpkı Dedektif ve Reggienin sonsuza dek birleştiği Bölüm 704teki gibi.Wie der Inspector? Mittlere Statur.
Müfettiş gibi mi? Orta yapılı.Der Inspector bittet, dass du ihn anrufst.
Müfettiş senin onu aramanı bekliyor.Und was noch? Der Inspector möchte, dass du anrufst?
Müfettiş senin Onu aramanı bekliyor. Ya başka?Der Inspector versucht, ihn freizubekommen.
Sick präsentiert ein neues Mitglied der Inspector Vision Sensor Familie zum Auffinden der richtigen Position in industriellen Anwendungen.
SICK, endüstriyel uygulamalarda doğru pozisyonun bulunabilmesi için Vision sensör ailesi Inspectorun yeni bir üyesini sunuyor.Wie der Inspector und Reggie in Folge 704 für immer verbunden wurden. Zwei Leute werden verschmolzen.
İki insanın birbirine yapıştığı bir fotoğraf… tıpkı Dedektif ve Reggienin sonsuza dek birleştiği… Bölüm 704teki gibi.Es ist der Inspector von Scotland Yard, Sir.
Hat der Inspector dich die ganze Nacht wach gehalten?
Müfettiş gece boyunca ayakta tuttu mu?Hochwürden, der Inspector möchte, dass alle Gäste in den Salon kommen.
Peder, müfettiş konukların resim odasında toplanmasını istiyor.Es tut mir leid, der Inspector wünscht, dass alle Gäste gehen, um die Angestellten befragen zu können.
Üzgünüm müfettiş ev halkını sorgulamak için misafirlerin evden ayrılmasını istiyor.Ich frage mich, was der Inspector finden wird, wenn er die Alibis von Ihnen und Michael Garfield überprüft, für den Todestag Ihres Mannes.
Müfettiş Reglan, kocanızın öldüğü gün, sizin ve Michael Garfieldin tanıklarını soruşturduğunda ne bulacak çok merak ediyorum.Dass alles nur ein Traum war, als der Inspector… Und in der letzten Folge der Staffel… neben einer sehr jungen und sehr barbusigen Cheryl Tiegs erwacht.
Sonra sezon finalinde… dedektif çok genç ve çok üstsüz… Cheryl Tiegsın yanında uyanır… ve aslında her şeyin bir rüya olduğu anlaşılır.Ich soll den Inspector anrufen, wenn Sie mich belästigen.
Müfettiş beni rahatsız edersen aramamı söyledi Peder.Ich hole schnell den Inspector.
Müfettiş beyi çağırayım.Ich habe auf Sie und den Inspector gewartet.
Wenn du da so reinplatzt, wissen sie, dassdu'n Blaurock bist. Den Inspector, ich muss ihn sehen!
İçeride de böyle görün deadamın Mavilerden olduğunu anlasınlar. Müfettişi görmeliyim!Ich werde den Inspector fragen.
Ben… Müfettiş ile kontrol edeceğiz.Ich sagte dem Inspector, wir warten auf den Beschluss.
Dedektifine hâkim kararını beklediğimizi söyledim.
