Die einzige option Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Die einzige Option.
Frieden ist die einzige Option.
Die einzige Option.
Vertrauen ist die einzige Option.
Güven tek seçenektir.Die einzige Option war Sex?
Tek seçenek seks miydi?Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
beste optionbinäre optioneneinzige optionzweite optionandere optionenweitere optionverschiedene optionenerste optiondie einzige optiondritte option
Daha
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Waffen sind die einzige Option.
Silahlar tek seçeneğimiz.Die einzige Option ist Erfolg.
Gewinnen ist die einzige Option.
Tek seçeneğimiz kazanmak.Die einzige Option ist Sterilisation.
Tek seçenek kısırlaştırma.Es ist nicht die einzige Option.
Tek seçeneğimiz bu değil.Die einzige Option ist der Erfolg.
Tek alternatif olan şey başarı.Kapitulation ist die einzige Option.
Teslim olmak tek seçenek.Die einzige Option ist zu springen- auf das Dach nebenan.
Tek seçenek yan binanın çatısına atlamak.Nein, das ist die einzige Option.
Hayır bu tek seçenek.Projektion mithilfe einer UHP-Lampe war jahrzehntelang die einzige Option.
UHP lamba ışığı, projeksiyonda on yıllar boyunca tek seçenek oldu.Wenn zu gehen die einzige Option ist.
Ayrılmak tek seçenek olduğunda.Bei mobilen Warnungen ist Sofort senden die einzige Option.
Mobil uyarılar için Hemen gönder tek seçenektir.Ja.- Es war die einzige Option, die ich hatte.
Elimdeki tek seçenek buydu.- Evet.Warum ist Freifunk hier oft die einzige Option?
Göç neden çoğu zaman tek seçenektir?Es ist die einzige Option hier, wenn Sie Vegetarier sind.
Gerçekten tek seçenek bu Vejetaryen iseniz bu restoran.Nein. Aber Sie sind die einzige Option.
Ama tek seçenek sensin. Hayır.Bei wirklich alten oder historischen Geräten ist dies möglicherweise die einzige Option.
Gerçekten eski veya tarihi aletler için bu tek seçeneğiniz olabilir.Ja, aber das war die einzige Option.
Evet ama tek seçenek buydu.Ich kann verstehen dass du keine Darmspiegelung willst, aber das ist nicht die einzige Option.
Kolonoskopi olmak istememeni anlıyorum ama tek seçeneğimiz bu değil.Chirurgie schien die einzige Option zu sein.
Ameliyat tek seçenek gibi gözüküyordu.Yukarıda belirtilen uygulama tek seçenek değildir.Aber momentan ist das die einzige Option, ohne den Planeten komplett zu zerstören.
Ama şu anda yeryüzünü mahvetmeyecek tek seçeneğimiz bu.Wir haben keine Zeit, du bist die einzige Option.
Zamanımız azalıyor ve tek seçeneğimiz sensin.Die einzige Option zur Installation von Microsoft Office 2010 ist ein neues Produkt zu kaufen.
Yeni bir ürün satın almak için Microsoft Office 2010u yüklemek için tek seçenektir.Außerdem sind Bootsschuhe nicht die einzige Option für Socken.
Ayrıca, bot ayakkabılar çorapsızlık için tek seçeneğiniz değil.
