DIESE PROBLEMATIK ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• bu sorun
• bu sorunu

Diese problematik Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Lieber Schielu, diese Problematik.
Sayın Çarık, bu sorunu.

Diese Problematik nennt man Double-Spending.
Bu soruna“ çift harcama” denir.

Vimax kann diese Problematik beheben.
Vimax bu sorunu çözebilir.

Diese Problematik nennt man Prioritätsinversion.
Bu duruma kurucu prensibi denir.

LAS 38.4 greift diese Problematik auf.
Sürücüsü bu problemi çözüyor.

Diese Problematik haben aber nicht nur wir, sondern fast alle Städte.
Yalnız biz değil, hemen hemen tüm ülkelerde bu sorun var.

Wie hat Google nun diese Problematik gelöst?
Google bu sorunu nasıl çözdü?

Diese Problematiken gehören mit den Lösungen der 4Unit der Vergangenheit an.
Bu sorunlar, 4Unit çözümleriyle geçmişe mensuptur.

Politik und Medien stürzen sich auf diese Problematik.
Siyaset ve media bu olaya çanak tutuyor.

Mich wundert es, dass diese Problematik erst jetzt auftaucht.
Bu sorunun şimdiden geldiğine şaşırıyorum.

Gerade in der zeitgenössischen Kunst nehmen viele Künstler diese Problematik auf.
Fakat zamanında çoğu sanatçı bu sorunu yaşamıştır.

Der Klimawandel könnte diese Problematik weiter verschärfen.
İklim değişimi bu sorunu daha da ağırlaştırabilir.

Diese Problematik betrifft aber die ganze Welt, somit auch unseren Staat.
Tabi bu durum tüm dünyayı ve bizim ülkemizi de etkilemektedir.

Auch das der Klimawandel diese Problematik weiter verschärfen könnte.
İklim değişimi bu sorunu daha da ağırlaştırabilir.

Diese Problematik ist Gegenstand zahlreicher wissenschaftlicher Debatten.
Bu birçok bilimsel tartışmalara konu olmuş bir sorudur.

Die staubgeplagten Allergiker kennen diese Problematik sehr gut.
Alerji rahatsızlığı olanlar bu konuyu çok iyi biliyordur.

Auch für diese Problematik ist der Anspruch auf Entschädigungszahlungen rechtlich geregelt.
Bu sorun için de tazminat alma hakkı yasal olarak düzenlenmiştir.

Wenn sie mich wählen, ich verspreche Ihnen, diese Problematik zu lösen.
Ben de başa gelirsem bu sorunu çözmeye söz veriyorum.

Das Spiel behandelt diese Problematik mit einer großen Portion Ironie.
Bu oyun ironik bir biçimde ciddi sorunları kapsar.

Bereits im Weltgesundheitsbericht 1997 der WHO ist diese Problematik festgehalten.
Dünya Sağlık Örgütünün 2007 raporu bu konuya ayrıldı.

Insbesondere in den USA wird diese Problematik seit Jahren heftig diskutiert.
Amerika Birleşik Devletlerinde özellikle bu konu uzun yıllardır tartışılmakta.

Unzähligen Testberichten entsprechend ist diese Methode für diese Problematik sehr wirksam.
Sayısız test raporuna göre, bu yöntem bu sorun için çok etkili.

Eine Lösung wie VigRX plus, die genau diese Problematik auf vielfältige Weise bekämpft.
Bu sorunla tam olarak mücadele eden VigRX Plus gibi bir çözüm.

Ich bringe meine Studenten tatsächlich zur Verzweiflung, weil ich ihnen alle diese Problematiken in.
Aslında öğrencilerime umutsuzluk aşılıyorum, çünkü onlara derslerimde tüm bu sorunları anlatıyorum.

Eins lässt sich ausdrücklich sagen: Das Produkt bietet für diese Problematik eine gewaltige Stütze.
Bir şey açıkça söylenebilir: Ürün bu sorun için muazzam bir destek sunuyor.

Der Nationale Organspendetag vom Samstag will über diese Problematik aufklären.
Cumartesi günkü Ulusal Organ Bağış Günü bu nedenle bu sorunu açıklığa kavuşturmak istiyor.

Schaut man sich die Tests sonstiger Kunden an, wirkt das Produkt für diese Problematik definitiv erfolgreich.
Diğer müşterilerin testlerine bakarsanız, ürün kesinlikle bu sorun için başarılı.

Ich habe gelesen, dass jeder dritte dieses Problematik kennt.
Ki öğrendim ki her dört kişiden biri bu sorunu yaşıyormuş.

Daher erwägen einige Sportler dieser Problematik mittels chirurgischer Wadenvergrößerung zu begegnen.
Bu nedenle bazı sporcular bu problemi cerrahi baldır kalınlaştırma yöntemi ile çözmeyi düşünmektedirler.

Marx war sich dieser Problematik ebenfalls bewusst.
Marx da bu durumun farkındaydı.