Dunkel Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Aber dunkel.
Dunkel und strahlend.
Kalt und dunkel.
Dunkel, gut aussehend?
Uzun boylu… esmer, yakışıklı?Leer und dunkel.
Boş ve karanlık.Combinations with other parts of speech
Ist zu dunkel geworden, was?
Kalt und dunkel.
Soğuk ve karanlık.Groß, dunkel und hübsch.
Uzun boylu, esmer ve yakışıklı.Einfach nur… dunkel.
War sie dunkel oder hell?
Koyu mu ya da açık renkli miydi?Es ist hier dunkel.
Karanlık bura da.Es ist zu dunkel und zu voll.
Hem karanlık hem çok kalabalık.Diese Magie ist dunkel.
Bu kara büyü.Das ist dunkel genug?
Yeterince koyu mu?Der Kühlschrank ist dunkel.
Buzdolabı siyah oldu.Ist das dunkel genug?
Bu yeterince koyu mu?Hautfarbe scheint dunkel.
Teni koyu renkli görünüyor.Lst das dunkel genug?
Bu yeterince koyu mu?Darum ist es ewig dunkel.
Sürekli karanlık olmasının sebebi de bu.Da ist man dunkel und haarig.
Esmer ve kıllı demek.Dunkel, lehmig, nicht viel Ton.
Koyu, humuslu ve çok fazla kili olmayan.Es wird bald dunkel sein.
Es war dunkel, schlechtes Wetter. Nein.
Karanlıktı, hava kötüydü. Hayır.Schade, dass es dunkel ist.
Karanlık olması çok kötü.Heiß, Dunkel und Düster.
Ateşli, esmer ve daha Diese Hühnchen kommen dunkel heraus.
Bu tavuklar koyu çıkıyor.Dunkel, gebräunte Haut, Sonnenbrille.
Esmer, bronz tenli, güneş gözlüklü.Es wird bald dunkel, Hugo.
Yakinda hava kararacak Hugo.Wie schwarz und weiß,hell und dunkel.
Siyah ve beyaz,aydınlık ve karanlık gibi.Die andere dunkel und mächtig.
Diğeri, karanlık ve güçlü.
