EIN PARADOXON ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

bir paradoks
ein paradoxon
bir paradokstur
ein paradoxon
bir çelişki
widerspruch
widersprüchlich
eine diskrepanz
konflikt
ein paradoxon
bir paradoxtur

Ein paradoxon Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Es ist ein Paradoxon.
Bu bir paradoks.
In der Türkei gibt es ein Paradoxon.
Türkiyede bir paradoks var.
Es ist ein Paradoxon.
Bu bir… bu bir çelişki.
Ein Paradoxon der freien Meinungsäußerung.
Ifade özgürlüğü hakkında bir paradoks.
Das ist ein Paradoxon.
Bu bir paradoks.
Ein Paradoxon würde sie reinlassen.
Bir paradoks içeri girmelerine neden olabilir.
Dies ist ein Paradoxon.
Bu bir paradoks.
Ein Paradoxon legt die Grenzen der Sprache offen.
Bir paradoks dilin sınırlarını açığa çıkarır.
Gott ist ein Paradoxon.
Tanrı bir paradokstur.
Wenn Rory hier rauskommt, erzeugt er ein Paradoxon.
Eğer Rory giderse, bu bir paradoks oluşturur.
Es ist ein Paradoxon. Oder.
Veya bir paradokstur.
Der Nahe Osten ist ein Paradoxon.
Orta Doğu bir paradoks.
Und ein Paradoxon zugleich.
Bu bir paradokstur aynı zamanda.
Ich erschaffe ein Paradoxon.
Bir paradoks yaratacağım.
Es ist ein Paradoxon- wie das Leben.".
Bu bir paradoks, tıpkı hayat gibi.
Es verursacht ein Paradoxon.
Bir paradoksa neden oldu.
Ein Paradoxon legt die Grenzen der Sprache offen.
Bir paradoks, dilin sınırlarını ortaya koymaktadır.
Die Börse ist ein Paradoxon.
Borsa; büyük bir paradoxtur.
Ein Paradoxon des englischen Philosophen William Penn.
İngiliz filozof William Pennin oluşturduğu bir paradoks.
Das Leben ist ein Paradoxon.
Çünkü hayat bir paradokstur.
Ja, das ist ein Paradoxon. Aber globale Erwärmung kann zu einer Abkühlung führen.
Evet, bu bir paradoxtur, ama küresel ısınma soğuma eğilimini tetikleyebilir.
Es ist… Es ist ein Paradoxon.
Bu bir bu bir çelişki.
Ich habe ein Paradoxon für Sie.
Sizin için bir paradoksum var.
Dein Brustmuskel ist ein Paradoxon.
Göğsünüz tam bir paradokstur.
Nicht einmal ein Paradoxon kann Sie zurückhalten.
Bir paradoks bile seni durduramaz.
Der Name"Der Doktor" ist ein Paradoxon.
Doktor” adı bir paradokstur.
Perfektionismus ist ein Paradoxon, das dich von deiner besten Leistung abhält.
Mükemmeliyetçilik, en iyi çalışmanızı yapmanıza engel olan bir paradokstur.
Benetton, das nennt man ein Paradoxon.
Carlsmith bunu bir paradoks olarak adlandırır.
Das Leben ist ein Paradoxon an sich.
Hayatın kendisi bir paradokstur.
Zeitreisegeschichten beinhalten immer ein Paradoxon.
Zaman yolculuklarında her zaman bir paradoks vardır.
Sonuçlar: 73, Zaman: 0.0406

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce