Ein protein Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Denn ein Protein.
Çünkü bir proteinin.
Vielleicht fehlt ihr ein Protein.
Belki bir proteini eksiktir.
Ferritin ist ein Protein, das im Blut vorliegt.
Ferritin kanda bulunan bir proteindir.
Also ist Elastin ein Protein.
Cildimizi esnek yapan elastin de bir proteindir.
Ein Protein, das sich selbst kopiert.
Kendi kendini kopyalayan bir protein hipotezi sunuldu.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Wie entsteht ein Protein.
Bir Protein Nasıl Oluşur.
Pilze- ein Protein oder ein Kohlenhydrat?
Mantarlar- bir protein veya karbonhidrat mı?
Denken Sie daran, dass Haare selbst ein Protein ist.
Unutma, saçın kendisi bir proteindir.
Käse enthält ein Protein namens Casein.
Lor peyniri kazein adlı bir protein içeriyor.
GSG- ein Protein aus Blutplasma- ist keine Ausnahme.
GSG- kan plazmasının bir proteini- istisna değildir.
Wie bereitet man ein Protein Getrnk zu Hause?
Evde bir protein kokteyli nasıl hazırlanır?
Was ein Protein ist, und wenn der Körper benötigt es im besonderen?
Ne bir proteindir ve ne zaman vücut, özellikle ihtiyacı var?
Lactoferrin ist ein Protein das Eisen bindet.
Laktoferrin demir bağlayan bir proteindir.
Eine normale Kopie des Gens produziert Huntingtin, ein Protein.
Genin normal bir kopyası, bir protein olan huntingtin üretir.
Wenn ein Protein im Urin gefunden wird, was bedeutet es?
İdrarda bir protein bulunursa, bunun anlamı nedir?
Was ist denn aber notwendig, um ein Protein zu reparieren?
Peki, bir proteinin oluşması için ne gerekiyor?
Wenn ein Protein im Urin gefunden wird, was bedeutet es?
Eğer idrar içindeki bir protein bulunursa, ne demektir?
Was passiert, wenn ich vor dem Training ein Protein schüttele?
Egzersiz Öncesinde Bir Protein Sarsdığımda Neler Oluyor?
Dies ist ein Protein, das Gefäße machen neues Blut hilft.
Bu, yeni kan damarları yapmaya yardımcı olan bir proteindir.
Eine Blutprobe kann erkennen, ein Protein namens CA-125.
Doktorunuz kanda CA-125 adı verilen bir proteinin seviyesini test edebilir.
Keratin ist ein Protein benötigt, um neue Zellen zu bilden.
Keratin, yeni hücreler oluşturmak için gerekli bir proteindir.
An jedem der roten Punkte wurde tatsächlich ein Protein identifiziert.
Her bir kırmızı nokta tanımlanabilmiş bir proteini gösteriyor.
Damit es ein Protein produziert, das Fraßschädlinge tötet.
Onu yiyen haşereleri öldüren bir protein üretmesini sağlıyorlar.
Das System, das Nährstoffe durch das Gehirn transportiert,ist ein Protein namens Tau.
Beynin içinden besin taşıyan sistem,Tau adında bir proteindir.
Gelatine ist ein Protein, das aus tierischen Produkten hergestellt wird.
Jelatin, hayvansal ürünlerden yapılmış bir proteindir.
Wir entdeckten,- Also, das ist wieder meine bakterielle Zelle- dassVibrio fischeri ein Protein hat.
Ve bakın ne bulduk: -Bu şekil, yine, bakteri hücremi temsil ediyor.-Vibrio fischeriın bir proteini var.
Chaga enthält auch ein Protein, das die Blutgerinnung verhindern kann.
Chaga ayrıca kan pıhtılaşmasını önleyebilen bir protein içerir.
Richtig, ein Protein alpha h elix Backbone-only-Modell zeigt, Wasserstoffbrücken(schwarz).
Doğru, bir protein alfa h Hidrojen bağları gösteren elix omurga sadece model( siyah).
Mit einfachen Worten, es ist ein Protein, das der wichtigste Bestandteil jedes Lebewesens ist.
Basit bir deyişle, her canlıdaki en önemli bileşen olan bir proteindir.
Hämoglobin(Hb), ein Protein, das Sauerstoff- und Kohlendioxidmoleküle transportiert.
Hemoglobin( HB), oksijen ve karbon dioksit molekülleri taşıyan bir protein.
Sonuçlar: 159, Zaman: 0.0209

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce