EINEN TISCH ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

bir masa
schreibtisch
einen tisch
eine tafel
tabelle
bir sofra
einen tisch
einen mit speisen gedeckten tisch
bir masaya
schreibtisch
einen tisch
eine tafel
tabelle
bir masamız
schreibtisch
einen tisch
eine tafel
tabelle
bir masası
schreibtisch
einen tisch
eine tafel
tabelle

Einen tisch Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kauf dir einen Tisch.
Einen Tisch für zwei Personen.
İki kişilik bir masa.
Es gab einen Tisch.
Bir masa vardı.
Natürlich benötigst du einen Tisch.
Mesela, bir masaya ihtiyacınız var.
Sie hat einen Tisch gekauft.
Bir masa aldı.
Hier gibt es nur einen Tisch.
Burada sadece bir masa var.
Ich habe einen Tisch reserviert.
Bir masa ayırttım.
Und er hat dort einen Tisch.
Orada da bir masası var.
Ich habe einen Tisch reserviert.
Üst katta bir masamız var.
Wir brauchen noch einen Tisch.
Bir masaya daha ihtiyacımız olacak.
Wir haben einen Tisch reserviert. Hi.
Um… hazır bir masamız var… Merhaba.
Meist hat man dann nicht mal einen Tisch.
Hatta çoğu zaman bir masası bile yoktur.
Wir haben einen Tisch da.
Orada bir masamız var.
Eine große Lasagne ist sicherlich billiger als 10 Teller Filet Mignon für einen Tisch.
Bir büyük lazanya pan kesinlikle daha ucuz 10 yemekleri Steak bir tablo için.
Wir hatten einen Tisch.
Bir masamız vardı.
Herr uns einen Tisch vom Himmel herabsenden?« Er sagte:»Fürchtet Gott, so ihr gläubig seid.«.
Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi? demişlerdi de¸ İnanıyorsanız Allahtan sakının. demişti.
Ich brauche einen Tisch.
Beni bir masaya götür.
Wir brauchen einen Tisch für zwei und eine Flasche Dom Perignon.
Kişilik bir masaya ve bir şişe de Doma ihtiyacımız var.
Suchen wir uns einen Tisch.
Bir masa bulalım mı?
Mein Dad hatte einen Tisch in jedem Billigrestaurant hier.
Babamın bu şehirdeki her restoranda bir masası vardı.
Das ist wundervoll. Hast du schon mal… einen Tisch gefühlt?
Muhteşem. Hiç, bir masaya dokundun mu?
Ich such einen Tisch für uns.
Bir masa bulayım bize.
Ich brauche einen Tisch.
Bir masaya ihiyacım var.
Ich such einen Tisch für uns.
Bir masa bulayim bize.
Holen wir uns einen Tisch.
Hadi, bir masaya kurulalım.
Wir haben einen Tisch da hinten.
Arkada bir masamız var.
Dazu gibt es einen Tisch.
Bir de masası var bunun;
Wir haben einen Tisch im Büro. Ja.
Evet. Ofiste bir masamız var… ve bu fıstık iyiye gidiyor.
Der Chief hat immer einen Tisch bei uns.
Başkomiserimizin her zaman burada bir masası vardır.
Sie wollen einen Tisch kaufen?
Bir masa almak ister misiniz?
Sonuçlar: 674, Zaman: 0.0441

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce