EINGEWICKELT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Isim
sarılı
gelb
die gelbe
yellow
blond
sarılmış
eingewickelt
gehüllt
verpackt
Birleşik fiil

Eingewickelt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
In Plastik eingewickelt.
Plastikle sarılmış.
Eingewickelt und verschnürt.
Sarılı ve bağlı.
Nackt, in Plastik eingewickelt.
Çıplak, plastiğe sarılmış.
Eingewickelt… in eine Art Plane oder Plastikfolie.
Bir tür plastik muşambaya… ya da plastik levhayla sarılmış.
Erste Schicht, Film eingewickelt.
İlk katman, film sarılmış.
Eingewickelt und verschnürt und voll mit roten Flecken.
Üzerinde kırmızı lekeler var. Sarılı, bağlı ve örtünün.
Wenn sie in Bargeld eingewickelt sind.
Nakit para sarılı değilse.
In ein Hemd eingewickelt, hinter einem Heizkörper gefunden.
Pansiyon kaloriferinin arkasında, bir gömleğe sarılı bulduk.
Plastikbesteck in Plastik eingewickelt.
Plastiğe sarılmış plastik bıçak.
Sie soll so eingewickelt bleiben, oder?
Onu böyle sarılmış tutmak istersin, değil mi?
Ich probiere die Nudeln im Jeon eingewickelt.
Jeona sarılmış erişteyi deneyeceğim.
Es war ein Baby, eingewickelt in die US-Flagge.
Amerikan bayrağına sarılı bir bebek vardı.
Fand man ein totes Baby im Keller, in Zeitung eingewickelt.
Bodrumda gazetelere sarılı bir çocuk cesedi bulundu.
Magst du komisches Essen eingewickelt in seltsame Blätter?
Tuhaf yaprağa sarılı tuhaf yemekten ister misin?
Ich stelle mir vor, die Nudeln sind in die Wolken eingewickelt.
Hayal edeceğim. Bu eriştelerin o bulutlarla sarılı olduğunu.
Wasserdichte Materialien eingewickelt oder als Kundenanforderung.
Waterproof malzemeler sarılı veya müşteri gereksinimi olarak.
Eine Mannschaft, hat die Leiche im Fluss gefunden, in Plastik eingewickelt.
Kürek takımı nehirde plastiğe sarılı bir ceset bulmuş.
Das ist Knochenmark-Nugget, eingewickelt in dickem Zehennagel. Oh.
Kalın bir ayak parmağına sarılı ilik nuggetı gibi düşün. Tanrım.
Zwei möglichen Züge für zwei verschiedene Süßigkeiten;gestreift oder eingewickelt.
İki farklı şekerler için iki olası hamle;çizgili veya sarılmış.
Ein Ruderteam fand die Leiche im Fluss, eingewickelt in Plastik. Ja.
Kürek takımı nehirde plastiğe sarılı bir ceset bulmuş. Aynen öyle.
Der mal in dieser Decke eingewickelt war. Dieser Holzsplitter stammt von einem Louis XV Stuhl.
Bir ara o battaniyeye sarılı imiş. Louisnin sandalyesinden kalmış.
Geeignete Plastikflasche mit gefrorenem Wasser, eingewickelt in ein Handtuch.
Bir havlu ile sarılmış uygun plastik şişe donmuş su.
Die Überreste wurden eingewickelt in eine Decke in einem flachen Grab am Potomac gefunden?
Bu kalıntılar bir battaniyeye sarılmış halde Potomac yakınlarında sığ bir mezarda bulundu,?
Senden Sie einen Wunsch süß Geburtstag eingewickelt mit all meiner Liebe!
Sana tüm sevgilerimle sarılmış bir doğum günü dileği gönderiyorum!
Eis- regelmäßig Eis in ein Handtuch für 15 bis 20 Minuten eingewickelt.
Buz- 15 ila 20 dakika boyunca bir havluya sarılmış buzları düzenli olarak uygulayın.
Das wurde, in ein Hemd eingewickelt, hinter einem Heizkörper gefunden.
Bunu bir tişörte sarılı halde motelin arkasında bir radyatörde buldum.
In der Schachtel fand ich alles ordentlich in ein Markenpapier eingewickelt.
Kutunun içinde, markalı kağıt mendillerinin içine düzgünce sarılmış her şeyi buldum.
Während der ersten 24 bis48 Stunden, Eis eingewickelt in ein Handtuch oder Lappen.
İlk 24- 48 saat arasında,bir havlu veya bezle sarılmış buz kullanın.
Dieser Holzsplitter stammt von einem Louis XV Stuhl,der mal in dieser Decke eingewickelt war.
Bu odun parçası XV. Louisnin sandalyesinden kalmış,bir ara o battaniyeye sarılı imiş.
Ihre Leiche wurde auf ihrem Bett gefunden, eingewickelt in ein Laken und erstickt.
Kadın yatağında çarşafa sarılı boğularak öldürülmüş bir şekilde bulundu.
Sonuçlar: 56, Zaman: 0.0394

"eingewickelt" nasıl bir cümlede kullanılır

Eingewickelt in recycletes Papier und mit Wasserfarben bedruckt.
Gewicht 100 Gramm am Ursprung, eingewickelt in Wachspapier.
Diese kommen in Alufolie eingewickelt auf den Grill.
In Frischhaltefolie eingewickelt mindestens 30 Minuten kühl stellen.
Die ersten Mumien, die vollständig eingewickelt sind, gewinnen.
Jede Seite ausgestattet mit Stretchfolie eingewickelt und fertig.
Die Tür ist komplett in Folie eingewickelt bzw.
Die empfindliche Rollmechanik sollte in Plastikfolie eingewickelt werden.
Die Kinder, die damals sein Haus eingewickelt hatten.
Die Leinwand-Drucke sind eingewickelt und werden gestreckt gesendet.
S

Eingewickelt eşanlamlıları

abgepackt gebündelt verpackt verschnürt

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce