Endstation Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Nicht Endstation.
Endstation, Leute.
Dies ist die Endstation.
Burası son durak.Endstation für Mexiko!
Son durağı Meksika!Das ist die Endstation.
Burası son duraktır.Endstation für dich.
Senin için yolun sonu.Einfach bis zur Endstation.
Son durağa kadar.Endstation, Fusselbirne.
Yolun sonu, akıllım.Dies ist die Endstation.
Burası son duraktır.Endstation. Sind alle ok?
Son durak. Herkes iyi mi?Zwei, bis Endstation.
İki tane. Son durağa kadar.Endstation, alle aussteigen!
Son durak. Herkes insin!Wir erreichten die Endstation.
Son durağa ulaştık.Endstation, alle aussteigen!
Herkes insin. Son durak.Alle aussteigen. Endstation.
Son durak. Herkes insin.Endstation. Alle aussteigen.
Yolun sonu, herkes insin.Australien war Endstation.
Avusturya son durağı oldu.Endstation, alle aussteigen!
Herkes dışarı. Son durak.Alle aussteigen. Endstation.
Herkes insin. Son durak.Ist die Endstation vom Bus.
Burası otobüsün son durağı.Alle aussteigen. Endstation.
Son durak. Herkes dışarı.Endstation. Letzte Haltestelle.
Yolun sonu. Alle aussteigen. Endstation.
Herkes dışarı. Son durak.Endstation, meine Damen und Herren!
Son durak bayanlar ve baylar!Es ist vorbei. Endstation, Wolf.
Her şey bitti. Yolun sonuna geldin Wolf.Endstation für los Hermanos Gecko.
Gecko kardeşler için yolun sonu.Er hat gesagt: Endstation, Schlampe!
Dedi ki… Yolun sonuna geldin, sürtük!Endstation. Daddy, du bist gemein!
Son durak, miniş. Baba, çok adisin!Der Erkenntnisweg kennt keine Endstation.
Bilgi yolunun son durağı yoktur.Und seine Endstation ist Auschwitz.
Oradan sonra son durağı ise Auschwitz.
