FÜSSEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Isim
Fiil
ayak
fuß
schritt
foot
bein
zehen
fußstütze
der füße
zehe
footwear
ayaklarının
fuß
schritt
foot
bein
zehen
fußstütze
der füße
zehe
footwear
ayakları
fuß
schritt
foot
bein
zehen
fußstütze
der füße
zehe
footwear
ayaklarda
fuß
schritt
foot
bein
zehen
fußstütze
der füße
zehe
footwear

Füßen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Boden unter Füßen 6.
Ayaklar altına 6.
Füßen benutzt werden.
Ayaklar kullanılır.
Unter den Füßen der Mütter.
Annelerin Ayaklarının Altında.
Sicherer Stand dank 3 Füßen.
Üç ayak sayesinde güvenlidir.
Hinteren Füßen: Runde und kompakt.
Arka Ayaklar: Yuvarlak ve kompakttır.
Er landet auf den Füßen.
Kendi ayakları üstünde duracağına.
Der Fettklumpen zulhren Füßen war es jedenfalls nicht.
Ayaklarının dibinde yatan o şişko değil elbet.
Ganz schön kalt unter den Füßen.
Bacaklarımın altındaki oldukça soğuk.
An Händen und Füßen gefesselt.
Elleri ve ayakları bağlı şekilde.
Das Paradies ist unter deinen Füßen.
Cennet senin ayaklarının altında.
Zwischen den Füßen eine Halterung mit Brennstoffbehälter.
Bacaklarımın arasında benzin deposu olmalı.
Es riecht immer noch nach… Schweiß und Füßen.
Hala bu… Ter ve ayak kokusu.
Dann ist der Boden unter den Füßen schnell verloren.
Ayaklarının altındaki toprak hızla kaymaktadır.
Man spürt die Bewegung des Wassers unter den Füßen.
Ayaklarının altındaki suyun hareketini hissedecekler.
Auch das Schwitzen an Händen und Füßen ist nicht selten.
El ve ayaklarda da nadir değildir.
Einige Bewohner leben direkt vor unseren Augen, sogar unter unseren Füßen.
Özel hayatımız gözler önünde, hatta ayaklar altında.
Nur sehr wenige Menschen werden mit Füßen Probleme geboren.
Çok az insan ayak sorunuyla doğar.
Frenchies sind kurzbeinige Hunde,aber von robusten Knochen und kompakten Füßen.
Fransızlar kısa bacaklı köpekler, ancaksağlam kemikler ve kompakt ayaklar.
Wir sehen, dass alles Seinen Füßen unterworfen ist.
Şimdi hepsinin ayaklar altına alındığını görüyoruz.
Wunden an Beinen und Füßen heilen tendenziell langsamer als an anderen Körperstellen.
Bacaklar ve ayaklar üzerindeki yaralar vücudun başka bölgelerindeki yaralara göre daha yavaş iyileşme eğilimi gösterir.
Ich, bin ein Nilpferd auf zwei Füßen.
Bense iki ayak üstündeki bir hipopotam gibiyim.
Fräulein, hier, unter unseren Füßen, liegen Dutzende Mörder.
Burada ayaklarının altında, Düzenilerce katiller var, Bayan Raven.
Du bist ein Drogendealer, dessen Wohnung nach Käse und Füßen riecht.
Dairesi peynir ve ayak kokan bir uyuşturucu satıcısısın.
Sie steht auf ihren eigenen Füßen, die braucht keinen Ernährer.
Kendi ayaklarının üstünde duruyor, ona bakacak birine ihtiyacı yok.
Nun hat der Tod mich an den Händen… an den Armen… Füßen… am Magen.
Ölüm ellerime ulaştı şu an kollarıma… bacaklarıma göbeğime.
Fuß Luft Unter Ihren Füßen: Fragen Und Antworten Mit Dean Potter.
Ayaklarınızın Altında 3,000 Feet Hava: Dean Potter Ile Soru Ve Cevap.
Ja, als könne er nicht auf den Füßen stehen.
Evet, sanki ayaklarının üstünde zor duruyordu.
Lake Whillans liegt 2.625 Füßen(800 Meter) des Eises in der Westantarktis.
Lake Whillans, Batı Antarktika Buz Levhasının 2,625 feet( 800 metre) altından.
Basheer und seine Mutter mussten jetzt auf eigenen Füßen stehen.
Anandi ve annesi kendi ayaklarının üstünde durmak zorunda kalır.
Wenn die Haut auf den Beinen und den Füßen Kamm, verschiedene Mikroorganismen nach innen durchdringen.
Eğer cilt üzerinde bacaklarda ve ayaklarda tarak, içine nüfuz çeşitli mikroorganizmalar.
Sonuçlar: 359, Zaman: 0.0763
S

Füßen eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce