FIX ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• fix
• onar
• düzeltmek
• sabit
• düzeltme
• hızlı
• düzelt

Fix Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ich heiße Fix.
Adım Fix.

Fix: Skype-Anruf fehlgeschlagen.
Onar: Skype Çağrı Başarısız.

Halten Sie aus, Mr. Fix.
Dayanın, Bay Fix.

Miss Fix ist besorgt um Sie.
Bayan Fix sizin için endişeleniyor.

Gruppen sind nicht fix.
Gruplar sabit değil.

Fix: Grüner Bildschirm auf YouTube.
Onar: YouTubeda Yeşil Ekran.

Sehr tüchtig von Ihnen, Fix.
Çok cesurca Fix.

Fix ist der Geburtsname meiner Mutter.
Fix, annemin kızlık soyadı.

Entschuldigen Sie, Miss Fix.
Affedersiniz, Bayan Fix.

Mr. Fix wird uns nicht aufhalten.
Ama Bay Fix bizi alıkoymayacaktır.

Auch die Galaxis ist nicht fix.
Galaksiler de sabit değil.

Fix 2: Verwenden Sie OpenFilesView.
Düzeltme 2: OpenFilesView kullanın.

Das ist Miss Abigail Fix, seine Chronistin.
Bayan Abigail Fix, tarihçisi.

Fix: einige andere kleinere Probleme.
Sabit: Diğer bazı küçük sorunlar.

Kein Tratsch, Miss Fix.
Dedikodu yapmayın, Bayan Fix, size hiç yakışmıyor.

Fix: Diese Festplatte ist schreibgeschützt.
Onar: Bu Disk Korumalı Yazılır.

Sie ist also nicht fix.
Sabit olmadığına, böylece istediğin gibi değiştirebileceğine.

Fix: Entfernen Sie die Suche nach Vosteran.
Düzelt: Vosteran Aramayı Kaldır.

Das geht ja alles sehr fix. Danke.
Teşekkür ederim. Her şey çok hızlı oluyor, bu işin arkasında.

Fix: iTunes hat eine ungültige Signatur.
Onar: iTunesun Geçersiz İmzası Var.

Von der Privilegierte gerne denken, sie sei fix und undurchlässig.
Ayrıcalıklı insanların sabit ve sızdırmaz olduğunu düşünmeyi sevdiği.

Fix: Nicht unterstützter 16-Bit-Anwendungsfehler.
Onar: Desteklenmeyen 16 bit Uygulama Hatası.

Es wird schwierig, aber ich verschönere Ihr Haus so fix, dass Ihr Schädel rotiert.
Ama eski evinizi öyle hızlı bir şekilde güzelleştirebilirim ki… Zorlu olacak ama… başınız dönecek.

Fix: DVD/ CD ROM Code 19 Fehler unter Windows 10.
Düzelt: Windows 10da DVD/ CD ROM Kod 19 Hatası.

Die bei den Lehrgangsterminen aufgeführten Kurszeiten sind fix und werden nicht verändert.
Kursiyerler ile birlikte belirlenen ders saatleri sabit olmakta ve herhangi bir değişikliğe uğramamaktadır.

Fix- Bild wurde mehrfach komprimiert(10-19).
Düzeltme- Görüntü birden çok kez sıkıştırıldı( 10-19).

Die durchschnittliche Position ist nicht fix, sondern kann aufgrund verschiedener Leistungsfaktoren variieren.
Ortalama konumlar sabit değildir; çeşitli performans faktörlerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Fix- Scanner konnte nicht normal arbeiten(09-12).
Düzeltme- Tarayıcının normal çalışmaması( 09-12).

Der vorherige Fix gilt nur für eine drahtlose Maus.
Önceki düzeltme yalnızca kablosuz bir fare için geçerlidir.

Fix: Die Verbindung zu Google ist vorübergehend nicht verfügbar.
Onar: Googlea bağlantı geçici olarak kullanılamıyor.