GEB ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• vereceğim
• veririm
• vereyim
• vermeyeceğim
• veriyorum
• verebilirim
• var
• ver
• verdim

Geb Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Geb mir das.
Ver onu bana.

Was? Ich geb Ihnen die Oma.
Ne? Size anneannemi vereyim.

Meine Eltern sind verreist und ich geb eine Party.
Annemler evde değil, ben de parti veriyorum.

Ich geb dir 500.
Sana 500 vereceğim.

Lass Irina los, dann geb ich es dir.
Irinayı bırak onları sana vereyim.

Ich geb dir Geld.
Sana para vereyim.

Alle drei zusammen, geb ich dir für 60.
Üçü birlikte, sana 60a vereceğim.

Ich geb ihr das Blut.
Ona kan vereceğim.

Keine Sorge. Ich geb dir das Geld.
Endişe etme. Sana parayı ben vereceğim.

Ich geb dir Hamilton.
Sana Hamiltonu veriyorum.

Hardwicke, ich geb dir meine 45er.
Hardwicke, sana en iyi 45liğimi veriyorum.

Ich geb dir einen Abschiedskuss.
Ben de veririm sana niteliksiz bir iş.

Komm doch mal her. geb ich dir ein Pfund.
Buraya gel. Buraya gelirsen sana 1 sterlin vereceğim.

Ich geb Ihnen eine Chance.
Sana bir şans veriyorum.

Du haust ab und ich geb das Zeug hier zurück.
Sen git, ben de bunları gerçek sahiplerine geri vereyim.

Ich geb dir erst mal Bargeld.
Bu arada sana nakit vereyim.

He. ich geb dir einen Tipp.
Ben…- Sana öğüt verebilirim.

Geb ich dir nicht die Chance, das zu tun. Also.
O yüzden sana bunu yapma fırsatını vermeyeceğim.

Hier, ich geb ihnen Geld dafür.
Buyrun, size para vereyim.

Geb ich dir nie wieder was zu fressen! Wenn du nicht sofort umkehrst.
Sana bir daha yiyecek vermeyeceğim! Eğer derhal geri dönmezsen.

Vielleicht geb ich Ihnen die Codes.
BeIki sana kodIarı veririm.

Ich geb Ihnen einen Rat, Janet: Zu Hause.
Sana bir tavsiyem var.- Evde.

Soldat, ich geb die Anweisungen hier.
Asker, burada emirleri ben veririm.

Also, geb ich dir nicht die Chance, das zu tun.
O yüzden sana bunu yapma fırsatını vermeyeceğim.

Soldat, ich geb die Anweisungen hier.
Burada emirlerini ben veririm, asker.

Ich geb dir doch keinen Grund, mich kaltzumachen.
Beni öldürmen için sana bir sebep vermeyeceğim.

Ich geb Dir Wasser.
Sana su vereceğim.

Ich geb dir was zu fressen. Du bleibst schön stark.
Sen güçlü kalacaksın ben de sana yemek vereceğim.

Ich geb Unterricht.
Bu gece dersim var.

Ich geb dir meine Nummer, wir könnten heute Abend ausgehen.
Bu gece benle çıkmak istersen, sana çağrı cihazımın numarasını veririm.