Gelbe augen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Er hat gelbe Augen.
Sarı gözleri var.Gelbe Augen heißt stur?- Die Augen. .
Sarı göz aksi mi demek? -Gözlerinden.Sie hat gelbe Augen.
Sarı gözleri var.Der Mann, der mich rettete, hatte gelbe Augen.
Beni kurtaran adamın sarı gözleri vardı.Wie man gelbe Augen loswird.
Sarı gözlerden kurtulmak için nasıl.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
blaue augenbraune augengrüne augenrote augenschöne augenmenschliche augegroße augenlinkes augerechtes augegutes auge
Daha
Der dämon hatte gelbe augen!
Şeytanın sarı gözleri vardı!Wie man gelbe Augen los wird.
Sarı gözlerden kurtulmak için nasıl.Zähne wie Nadeln,verzerrte Lippen, gelbe Augen.
İğne gibi dişleri,bükülmüş dudakları, sarı gözleri vardı.Es hatte gelbe Augen.
Sarı gözleri var.Zwei gelbe Augen sahen ihn von unten an.
Aşağıdan bir çift sarı göz ona bakıyordu.Was sind gelbe Augen?
Es gibt einige interessante Fakten über grüne und gelbe Augen.
Yeşil ve sarı gözler hakkında bazı ilginç gerçekler var.Sie haben gelbe Augen.
Sarı gözleri var.Wenn sich der Zustand verschlechtert, erscheint der Effekt„Gelbe Augen“.
Durum kötüleştiğinde,“ sarı gözler” efekti görünür.Es hatte gelbe Augen.
Sarı gözleri vardı.Gelbe Augen sind entgegen weit verbreiteter Gerüchte keine Anomalie.
Popüler söylentilerin aksine sarı gözler bir anormallik değildir.Er hatte gelbe Augen.
Sarı gözleri vardı.Grüne und gelbe Augen sind das Ergebnis einer kleinen Menge Melanin in der Iris.
Yeşil ve sarı gözler, irisde az miktarda melanin sonucudur.Was bedeuten Gelbe Augen?
Sarı gözler ne iş?Klare oder gelbe Augen sind äußerst unerwünscht.
Açık veya sarı gözler çok istenmeyen bir durumdur.Schreckliche gelbe Augen!
O korkunç sarı gözler!Helle oder gelbe Augen höchst unerwünscht.
Açık veya sarı gözler çok istenmeyen bir durumdur.Er hat große gelbe Augen.
Kocaman sarı gözleri var.Weiße Zunge, gelbe Augen, rote Nase: Die Leber! Die Zunge!
Beyaz dil, sarı gözler, kırmızı burun. Dilini!Sauricus hat weiße Stacheln auf dem Kopf, vier gelbe Augen und stoßartige Zähne.
Sauricusun kafasında beyaz dikenler, dört sarı göz ve sarsıntılı dişler var.Und er hatte grosse gelbe Augen und Zähne, etwa so. Er war ganz grün und schleimig.
Yeşil ve sümüksüydü, iri sarı gözleri ve bunun gibi dişleri vardı.Er war ganz grün und schleimig und er hatte grosse gelbe Augen und Zähne, etwa so.
Ve büyük sarı gözleri vardı ve dişleri böyleydi. Yemyeşil ve yapış yapıştı.Schuppige Haut, gelbe Augen… kräftige Fesseln!
Pullu derisi, sarı gözleri,!Er war ganz grün und schleimig und er hatte grosse gelbe Augen und Zähne, etwa so.
Yemyeşil ve yapışkandı… kocaman sarı gözleri ve dişleri vardı, tıpkı böyleydi.Schuppige Haut, gelbe Augen… kräftige Fesseln!
Pullu deri. Sarı gözler. İri bilekler!
