GELBE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• sarı
• sarıyı
• sarılar
• sarılı

Gelbe Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Gelbe Bananen.
Sarı muzlar.

Welcher gelbe Hut?
Hangi sarı şapka?

Gelbe Giraffe.
Sarı zürafa.

Ich nehm die gelbe.
Ben sarıyı çekiyorum.

Gelbe Tinte.
Sarı mürekkep.

Was für gelbe Schoten?
Hangi büyük sarılar?

Gelbe Diamanten?
Sarı elmas mı?

Gib ihm das Gelbe.
Sarıyı ver. O en küçüğünüz.

Das gelbe Mädchen.
Sarı kız.

Blaues Hemd. Gelbe Wand.
Sarı duvar. Mavi gömlek.

Gelbe schwächen dich.
Sarılar seni zayıf yapar.

Blaues Hemd. Gelbe Wand.
Mavi gömlek. Sarı duvar.

Gelbe Wand. Blaues Hemd.
Mavi gömlek. Sarı duvar.

Es gibt gelbe, blaue, rote.
Sarılar, maviler ve kırmızılar var.

Gelbe und rote Stromblitze.
Sarı ve kırmızı elektrik.

Wem gehört der gelbe Wagen? Wilson!
Sarı arabanın sahibi kim? Wilson!

Die Gelbe sieht besser aus.
Sarıyı daha çok beğendim.

Wem gehört der gelbe Wagen? Wilson!
Wilson. Sarı arabanın sahibi kim?

Das gelbe Ding ist Ihr Eierstock.
Bu sarı şey yumurtalığınız.

Heute ging der Gelbe Mann mit Frank.
Bugün Sarılı Adamı Frankin binasında Frank ile gülerken gördüm.

Der gelbe Bereich. Reagiert er nicht?
Sarı bölge tepki vermiyor mu?

Ja, grüne. Federico mag lieber rote und gelbe Paprika.
Federico kırmızı ve sarı biber tercih eder. -Evet, yeşil.

Und die Gelbe wird er schon ziehen.
Sonra da sarıyı çıkarırsın.

Gelbe Ente. Gelbes Haus.
Sarı ev. Sarı ördek.

Deshalb schickt er die Gelbe, Claude, um sie zu holen.
O yüzden sarılı karıyı gönderdi, çocukları aldırmak için.

Rot, gelbe, blaue und rosafarbene.
Kırmızılar, sarılar, maviler, pembeler.

Pack das Gelbe bitte ebenfalls ein.
Sarıyı da çantaya koy lütfen.

Gelbe Maus und rosa Maus und grüne Maus.
Sarı fare, pembe fare ve yeşil fare.

Ich finde das gelbe Kleid besser, aber das geht auch.
Sarıyı giyeceğini sanıyordum. Bu da sana yakışmış.

Die gelbe Strecke bin ich heute zweimal mit meiner Trainerin gelaufen?
Bugün sarıyı çizgiyi iki defa geçtim biliyor musun?