Geringen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Risikoklasse I mit einem geringen Risiko.
Bei geringen Mengen kann darauf verzichtet werden.
Daha az miktarlarda olursa vazgeçilebilir.Kommen Sie mit geringen Erwartungen.
Düşük beklentilerle gelin.Ihr Körper benötigt Vitamin B12 nur geringen Mengen.
Wirkung nur bei geringen Konzentrationen.
Etkisi sadece düşük konsantrasyonlarda.Combinations with other parts of speech
Für deine Dienste bekommst du geringen Lohn.
Hizmetlerin karşılığında küçük bir maaş alacaksın.Baumwolle wird in geringen Mengen exportiert.
Pamuk küçük miktarlarda ihraç edilir.In geringen Mengen bestimmt es einen charakteristischen Duft.
Küçük miktarlarda karakteristik bir koku belirler.Das ist das Wunder der geringen Dosis.
En düşük dozun mucizesi bu.Glok 18- gun geringen Rückstoß und vieles mehr.
Glok 18- gun düşük geri tepme ve çok daha fazlası.Schneller Produktwechsel mit geringen Verlusten.
Düşük kayıplarla hızlı ürün değişimi.Du schmeckst geringen Fuselanteil, wenig Säure.
Ne tadı alıyorsun? Düşük fuzel yağı muhtevası tadı alıyorsun.Abdominaler Wundriss mit einer geringen Ausweidung.
Trotz ihrer geringen Größe sind sie hervorragende Wachhunde.
Küçük boyutlarına rağmen mükemmel bir bekçi köpeğidir.Sahne Butter bedeutet nicht geringen Qualität.
Kremalı tereyağı düşük kalite anlamına gelmez.Trotz des geringen Wachstums ist der Körper der Schauspielerin mager.
Düşük büyümeye rağmen, aktrisin vücudu zayıf oluyor.Es hat ein einfaches Design und geringen Kosten.
Bu bir basit tasarımı ve düşük maliyet vardır.Schule wurde mit geringen Änderungen übernommen.
Okul ise küçük değişikliklerle muhafaza edilmiş.Diese Landschaftsformen kann Wüsten wegen ihrer geringen Größe sein.
Bu şekilleri nedeniyle küçük boyutu çöller olabilir.Er ist, trotz seiner geringen Größe, ein hervorragender Wächter.
Küçük boyutlarına rağmen mükemmel bir bekçi köpeğidir.Es scheint, Plus-minus fünf Grad- diese geringen Schwankungen.
Görünüşte, artı-eksi beş derece- bu küçük dalgalanmalar.Propranolol? In geringen Dosen ist es ein Blutdruckmittel.
Propranolol mu? Düşük dozda alındığında temelde tansiyon ilacıdır.Es ist extrem waghalsig mit sehr geringen Erfolgschancen.
Çok pervasızca ve başarı şansı çok düşük.Trotz der geringen Größe kann Chimchar unglaublichen Mut zeigen.
Küçük boyuta rağmen Chimchar inanılmaz cesaret gösterebilir.Es gibt Substanzen, die in geringen Dosen harmlos sind.
Ama başka türlü ölümcül. Olan maddeler var Küçük dozlar.Trotz der geringen Raumgröße lassen sich viele Ideen verwirklichen.
Odanın küçük boyutuna rağmen, birçok fikir gerçekleştirebilirsiniz.Es wird alleine oder mit einer geringen Dosis Androgen verabreicht.
Tek başına veya düşük dozda androjen ile uygulanır.Die geringen Abmessungen erlauben eine einfache Installation in existierende Systeme.
Küçük boyutları, mevcut sistemlere dahi kolay entegrasyona olanak sağlar.Am einen Ende ist eine Minderheit mit geringen intellektuellen Fähigkeiten.
Bir uçta düşük zekâ kapasitesine sahip azınlık var.Trotz ihrer geringen Größe ist der Sperlingskauz ein erfolgreicher Jäger.
Küçük boyuna rağmen( 1 metreden daha kısadır) başarılı bir avcı olduğu düşünülmektedir.
