Gestohlen hat Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Welche Hiram mir gestohlen hat!
Was immer Wendell gestohlen hat, hat nur für ihn und seine Schwester Bedeutung.
Welche Hiram mir gestohlen hat!
Benden çalan Hiramin!Alle sind sich einig, dass der Mörder die gleiche Person ist, die Aaron Lerners Boot gestohlen hat.
Aaron Lernerın teknesini çalanın… katil ile aynı kişi olduğuna herkes hemfikir.Sag mir, wer die Medizin gestohlen hat, Kane.
İnsanlar da tercüme ediyor
Was auch immer Wendell gestohlen hat, hatte nur für ihn und seine Schwester einen Wert.
Wendell her ne çaldıysa sadece ona ve kız kardeşine bir anlam ifade ediyordu.Weil sie die Gelder gestohlen hat?
Parayı çalan o olduğu için mi?Als Lefty dich gestohlen hat, wurde mein Dad gefeuert.
Wir wissen, was Wendell gestohlen hat.
Wendellın ne çaldığını biliyoruz.Wenn Ezra das Schwert gestohlen hat, warum ist er dann nicht abgehauen?
Eğer Ezra, kılıcı çaldıysa, o halde neden oradan ayrılmadı?Das wäre der Zug, den er angeblich gestohlen hat.
Çaldığı iddia edile tren.Was Johanssen auch gestohlen hat, es ist weg.
Johanssen çaldığı her neyse artık yok.Das Château, das sie in Beaumont-sur-Mer gestohlen hat.
Çaldığı şato, Beaumont Sur Mer.Wenn Scolex den Fuss gestohlen hat, ist Scolex der Mörder von.
Ayağı Scolex çaldıysa doktoru da o öldürdü.All das Geld, das Chapple gestohlen hat.
Chappleın çaldığı tüm parayı bulduk.Das Obst, das Amulius gestohlen hat, hängt wieder an den Bäumen.
Amuliusun çaldığı meyve yine ağaçlara asılıyor.Es war sein Album, das Dimitri gestohlen hat.
Dimitrinin çaldığı da onun albümüymüş.Das Modul, das Seska gestohlen hat, enthält einen Quantenresonanzoszillator.
Seskanın çaldığı modül, kuantum tınılaşma sarkaçını kapsıyor.Wie der Grinch Weihnachten gestohlen hat(1966).
Es wurde nie bestätigt, dass Davian das Toxin-5 gestohlen hat.
Toksin Beşi çalanın Davian olduğu hiç doğrulanmadı.Er jagt einen Dieb der Schmuck gestohlen hat aus der Wohnung einer Frau.
Kadınların dairesinden mücevher çalan bir hırsızın peşinde.Das ist die Frau, die mir meine Jugend gestohlen hat.
İşte bu kadın benim gençliğimi çaldı.Aber die Liste, die Golitsyn gestohlen hat, war ein Köder.
Ama Golitsynin çaldığı liste bir tuzaktı.Ja, Sie sind das schaurige Miststück, das unsere Aktentasche gestohlen hat.
Evet, çantamızı çalan ürpertici kevaşenin tekisin.Die pläne, die das Fantom gestohlen hat.
Fantomun İngiltere Bankasından çaldığı planlar.Seit Monaten undercover, will ich rausfinden, wer wieso diese experimentellen Waffen von der Daystrom-Station gestohlen hat.
Bu lanet deneysel silahları kimin neden çaldığını anlamaya çalışıyorum. Aylardır gizli görevdeyim ve Daystromdan.Daten zu Galliumnitrid gestohlen hat.
Spearsın galyum nitrürle ilgili bilgileri çaldığı kesinleşti.Wir sind auf der Suche nach einem Dieb, der Schmuck… im Wert von tausenden Dollar gestohlen hat.
Binlerce dolar değerinde mücevher çalan bir hırsızı takip ediyoruz.Ich will wissen, wer das Kleid gestohlen hat.
Elbiseyi kimin çaldığını öğrenmek istiyorum.Und ich habe nie herausgefunden, wer diese Informationen gestohlen hat.
Bilgileri kimin çaldığını da hiç bulamadım.
