Großartiges land Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Großartiges Land.
Der Iran kann ein großartiges Land sein.
İran harika bir ülke olabilir.(Ein großartiges Land oder?).
( Büyük bir ülke mi?).Ja, aber dies ist ein großartiges Land, Watson.
Evet, fakat burası büyük bir ülke, Watson.Es ist ein großartiges Land für die Jagd, das muss ich ihnen lassen.
Avlanmak için harika bir ülke. Bunu da onlara vereceğim.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
andere länderganze landfreies landeuropäischen länderneinzige landerste landein anderes landverschiedenen ländernkleines landschönes land
Daha
Und erwähnte, dass Deutschland doch ein großartiges Land sei.
Almanyanın harika bir ülke olduğunu söylüyorlardı.Ein großartiges Land.
Büyük bir ülke.Nordkorea hat die Chance ein großartiges Land zu werden.".
Kuzey Korenin harika bir ülke olmak için Das hier ist ein großartiges Land mit vielen Einwohnern.
Burası Und noch bevor der Hosenladen zu ist, denkst du:"Ein großartiges Land.
Son damlayı düşürmek için aletini sallarken'' Ne muhteşem ülke.Der Iran habe»die Chance, ein großartiges Land zu sein, mit der gleichen Führung.
İranın aynı liderlikle harika bir ülke olma şansı var.Und noch bevor der Hosenladen zu ist, denkst du:"Ein großartiges Land.
Sen Batılısın. Son damlayı düşürmek için aletini sallarken…'' Ne muhteşem ülke.Der Iran habe»die Chance, ein großartiges Land zu sein, mit der gleichen Führung.
İran aynı liderlik ile harika bir ülke olma şansına sahip.Entweder ist bei ihr"da oben" etwas falsch oder sie mag schlicht unser großartiges Land nicht.
Ya üst katındakilerle sorunu var ya da bizim muhteşem ülkemizi sevmiyor.Über Amerika:"Wir sind ein großartiges Land, aber wir sind so tief gesunken.".
Amerika Hakkında:'' Bizler harika bir ülkeyiz, ama çok az battık.''.Wie konnte dieser Schleier der Armut dieses einst großartige Land ersticken?
Bu fakirlik örtüsü bir zamanların bu büyük ülkesinin üzerini nasıl bir anda örttü?Können Sie sagen, warum Amerika das großartigste Land der Welt ist?
Amerikanın neden dünyanın en iyi ülkesi olduğunu söyleyebilir misiniz?Es ist nicht das großartigste Land der Welt, Professor.
Amerika dünyanın en iyi ülkesi falan değil, Profesör.Ich habe dieses großartige Land bereist.
Bu büyük ülkeyi baştan sona geziyordum.Dieses großartige Land sollte auch für dich sein, was es für mich ist.
Bu harika topraklar benim için nasılsa sizin için de öyle olmalıdır.Betrogen und manipuliert. Er hat dieses großartige Land für seine eigenen Zwecke.
Kendi arzuları için, bu büyük ülkeyi… kandırdı, yönlendirdi ve hileyle ele geçirdi.Ihr schwarzer Präsident hat dieses großartige Land vereint.
Siyah başkanınız bu büyük ülkeyi nihayet birleştirmiş.Dieses großartige Land nimmt dich auf, macht dich reich, einflussreich.
Dünyanın en harika ülkesi seni alıyor. Sana zenginlik, güç veriyor.So kann er diesem großartigen Land weiter dienen.
Böylece bu büyük ülkeye hizmet etmeye devam edebilir.Damit tut man jedoch diesem großartigen Land Unrecht.
Bu büyük ülkeye haksızlık ediyor.Die neue spirituelle Lehre kommt durch Herzen der Menschen, die dieses großartige Land besiedeln.
Yeni ruhsal Öğreti, bu büyük ülkede yaşayan insanların yürekleri aracılığıyla gelecektir.Dieses großartige Land genießt du auch.
Aynı zamanda bu güzel ülkenin de tadını çıkarırsınız.Ich möchte mich für die Güte bedanken, die dieses großartige Land seinem demütigen Sohn erwiesen hat.
Bu büyük arazinin mütevazı evladına bahşettiği hayırlı şeyleri bir bir saymak istiyorum.Die Möglichkeiten sind so endlos wie die Chancen, die dieses großartige Land bietet.
Olasılıklar, tıpkı bu harika toprakların sunduğu olanaklar gibi sınırsızdır.Er hat dieses grossartige Land für seine eigenen Zwecke… missbraucht, betrogen und manipuliert.
Kendi arzuları için, bu büyük ülkeyi… kandırdı, yönlendirdi ve hileyle ele geçirdi.
