Gut miteinander Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Gut miteinander zusam-.
Birbirlerini iyi ta-.Wir sind gut miteinander.
Birbirimize karşı iyiyiz.Nicht alle Medikamente vertragen sich gut miteinander.
Tüm ilaçlar birlikte iyi uymuyor.Wir kommen gut miteinander aus.
Onlar ile aram çok iyidir.Aber ich bewundere dich wirklich. Ich weiß, wir sind bisher nicht gut miteinander ausgekommen.
Çok iyi geçinemediğimizi biliyorum,… ama sana gerçekten imreniyorum.Combinations with other parts of speech
Frieden heißt, gut miteinander umzugehen.
Barış birbirine iyi davranmaktır.Kommt gut miteinander aus, seid Freunde, aber ihr könnt sie nicht spielerisch nennen.
Birlikte iyi geçin, arkadaşlar, ama onlara oyuncu diyemezsin.Sie können nicht gut miteinander.
Birlikte iyi geçinemiyorlar.Wir kommen gut miteinander aus und versuchen beide, das Team zu pushen.
Birlikte iyi çalışıyoruz ve ikimiz de aynı yönde takımı çekmeye çalışıyoruz.Welches Gemüse harmoniert gut miteinander?
Hangi sebzeler birbiriyle iyi uyum sağlar?Leute, die gut miteinander können.
Sadece birbiriyle iyi geçinen insanlar olabilir.Dein Sohn und ich, wir kämen gut miteinander aus.
Ikimiz iyi anlaşırdık. Ben ve oğlun.Sie können gut miteinander kommunizieren, ohne ihre Unabhängigkeit aufgeben zu müssen.
İkisi de özgürlüklerinden vazgeçmek zorunda olmadan birbirleriyle iyi iletişim kurabilirler.Und trotzdem kommen Sie irgendwie gut miteinander aus.
An2} Yine de bir şekilde aranız iyi.Während Mitglieder der NCKU gut miteinander integriert sind, arbeiten sie auch selbstständig.
NCKU üyeleri birbirleriyle iyi entegre olsa da, bağımsız olarak da çalışırlar.Meistens kamen Amy und Gillian gut miteinander aus.
Geneli için Amy ve Gillian iyi geçinmiyor.Diese beiden Zutaten sind gut miteinander kombiniert, werden aber nicht nur beim Kochen zusammen verwendet.
Bu iki bileşen birbiriyle iyi kombine edilmiştir, ancak sadece yemek pişirmede değil, birlikte kullanılır.Manchmal kommen die Eheleute nicht gut miteinander aus.
Bazen eşler birbirine iyi gelmeyebiliyor.Bei Paaren, die gut miteinander kommunizieren, regeln sich viele Nähe-Distanz-Fragen irgendwann fast von allein.
Birbirleriyle iyi iletişim kuran çiftler için, birçok yakınlık-meselesi meselesi sonunda kendi başlarına çözülür.Sie können lernen, gut miteinander umzugehen.
Birbirinize iyi davranmayı öğrenmelisiniz.Wenn in einem Trog geknetet wird,mischen sich alle trockenen Zutaten gut miteinander.
Yoğurma bir olukta gerçekleştiriliyorsa,tüm kuru bileşenler birbiriyle iyice karışır.Wir könnten gut miteinander auskommen.
Birlikte iyi anlaşabiliriz diye düşünüyorum.Helft einander bei jeder Gelegenheit und vergesst nicht, gut miteinander zu spielen.
Her fırsatta birbirinizi destekleyin ve beraber iyi bir oyun çıkarmayı unutmayın.Von daher müsst ihr gut miteinander kooperieren.
O yüzden, birbiriniz ile iyi bir şekilde işbirliği yapmalısınız.Sorgt für einander bei jeder sich bietenden Gelegenheit und vergesst nicht, gut miteinander zu spielen.
Her fırsatta birbirinizi destekleyin ve beraber iyi bir oyun çıkarmayı unutmayın.Und Geschwister sollen gut miteinander umgehen.
Kardeşler de birbirlerine karşı iyi davranmalıdır.Dass Deutschland und die Türkei wie in der Vergangenheit auch in Zukunft gut miteinander umgehen werden.".
Almanya ve Türkiyenin geçmişte olduğu gibi gelecekte de birbirine iyi davranacaklarına inanıyorum.Mein Dad. Wir konnten nicht so gut miteinander, als ich klein war.
Ben küçükken pek iyi geçindiğimiz söylenemezdi. Babam.Haltet Ausschau nach dem Clan mit den klaren Augen und spielt gut miteinander, meine Lieben.
Parlak Gözler Klanını arayın ve birlikte iyi bir oyun çıkarın, Sevgili Varlıklar.Partner haben so viel gemeinsam, dass sie gut miteinander auskommen können.
Ortaklar o kadar çok ortak noktaya sahiptir ki birbirleriyle iyi geçinirler.
