Hassten Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sie hassten sie.
Beim ersten Treffen hassten wir uns.
Tanıştığımızda birbirimizden nefret ettik.Und hassten ihn dafür.
Ondan nefret ediyorlardı.Die Götter hassten ihn.
Aber Sie hassten das Familienunternehmen.
Ama aile işinden de nefret ediyordun. Onu seviyordum.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Zarflarla kullanım
Und die Sizilianer hassten ihn dafür.
Bu yüzden Süleymancılar ondan nefret ettiler.Das war einer der Gründe, warum Sie das Spiel hassten.
Bu oyundan nefret etmenin sebeplerinden biri de oydu.Alle hassten mich.
Hepsi benden nefret ediyordu.Machten sich über ihn lustig oder hassten ihn sogar.
Deshalb hassten sie mich.
Bu yüzden onlar benden nefret etti.Wir wissen, dass Sie ihn hassten.
Wir alle hassten diesen prozess.
Hepimiz bu süreçten nefret ettik.Das Problem war,die Bauern hassten Kartoffeln.
Sorun şuydu kiköylüler patatesten nefret ediyordu.Wir alle hassten diesen Vorgang.
Hepimiz bu süreçten nefret ettik.Du warst in einer Kirche voller Leute, die Vampire hassten.
Vampirlerden nefret eden insanlarla dolu bir kilisedeydin.Viele Leute hassten die Stansburys.
Çok rezil, nefret dolu insanlardı.Du weißt, wie sehr mich die Jungs in der Einheit hassten.
Birlikteki adamların benden ne kadar nefret ettiğini biliyorsun.Kimo und Wesley hassten einander.
Kimo ve Wesley birbirinden nefret ediyorlardı.Den Sie hassten und der Lizzie zur Sexsklavin machen wollte.
Ondan nefret ediyordun, Lizzieyi seks kölesi yapmaya çalışmıştı.Die Gesetzeshüter hassten Steven Avery.
Emniyet güçleri Steven Averyden nefret ediyordu.Du hast es gesagt.Darum gingen wir, und meine Eltern hassten dich.
Sen söylerdin. Bu yüzden gittik veailem senden nefret etti.Die Gesetzeshüter hassten Steven Avery.
Emniyet teşkilatı Steven Averyden nefret ediyordu.Oft führte es dazu, dass sie uns wegen unserer Hilflosigkeit hassten.
Çoğu durumda, çaresizliğimiz yüzünden bizden nefret ettiler.Aber nach der Sache hassten sie uns sofort.
Anında nefret ettiler. Seviliyorduk ama o konuşmadan sonra.Die Behörden hassten ihn Weil er einfach zu authentisch war.
Yetkililer ondan nefret ediyordu Çünkü fazla gerçekti.Als er ihn seinen Brüdern erzählte, hassten sie ihn noch mehr.
Bunu kardeşlerine anlatınca, ondan daha çok nefret ettiler.Matt und ich hassten es, aber wir steckten irgendwie darin fest.
Matt ve ben bundan nefret ettik, ama bir yandan da kaçamadık.Trotzki und Gorki teilten seine Ansicht und hassten die Bauernschaft.
Troçki ve Gorki onun görüş açısını paylaştılar ve köylülükten nefret ettiler.Weil sie die Einsicht hassten und nicht die Furcht des HERRN wählten“.
Çünkü bilgiden nefret ettiler, Ve Rab korkusunu seçmediler”.Die Vorfahren hassten mich dafür, was ich mit meiner Magie tat.
Atalarımız büyülerimi kötüye kullandığım için benden nefret ettiler.
