Hellblaue Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hellblaue Augen.
Weil die hellblaue Farb.
Hellblaue Jacke.
Açık Mavi Ceket.Sie trägt hellblaue Schuhe.
Açık mavi ayakkabı giyiyor.Das hellblaue Haus auf der rechten Seite.
Sağdaki açık mavi renkli ev.Und dieser wirklich hübsche hellblaue Pulli.
Ve bu çok güzel açık mavi kazak.Blond, hellblaue Augen.
Sarışın, açık mavi gözlü.Der halbe Samt und der halbe hellblaue Saree.
Yarım Kadife Ve Yarım Açık Mavi Saree.Blond, hellblaue Augen.
Saçlar sarı, gözler soluk mavi.Die Aufgerufenen bekommen hellblaue Bänder.
Das hellblaue Haus rechts.
Sağdaki açık mavi renkli ev.Aber jetzt wird es als hellblaue Farbe akzeptiert.
Ama şimdi, açık mavi renk olarak kabul edilir.Der Hellblaue Punkt«Schau auf diesen Punkt.
Soluk Mavi Nokta… Şu noktaya tekrar bakın.Weimaraner Welpen jedoch haben hier hellblaue Augen.
Weimaraner yavrularının gök mavisi gözleri var.Zwei große, hellblaue Augen starren mich an.
İki kocaman mavi göz bakıyor bana.M groß, kräftig gebaut,um die 80 Kilo. Blond, hellblaue Augen.
Bir yetmiş boyunda, güçlü yapılı,yaklaşık 80 kilo sarışın, açık mavi gözlü.Hellblaue Linie: Autobahnen nicht im LEZ enthalten.
Açık mavi çizgi: Otoyollar LEZe dahil değildir.Ja, mir schwebt eine hellblaue Strickkrawatte vor.
Evet, takımı düşününce kafamda açık mavi örme kumaş canlanıyor.Hellblaue Haarfarbe wird oft eifersüchtig geträumt.
Bustier- 2 Looks: 1 hellblaue und 1 grau melierte Seite.
Büstiyer- 2 görünüm: 1 açık mavi ve 1 kırçıllı gri yüzey.Hellblaue Saphire haben jedoch oft einen Glanz, der in den dunkleren Steinen nur selten zu finden ist.
Ancak, açık mavi safir genellikle nadiren koyu taşlar bulunan bir parlaklık var.Im Gegensatz dazu haben hellblaue Augen die geringste Menge an Pigment.
Aksine, açık mavi gözler en az miktarda pigmente sahiptir.Ich kennen keinen schöneren Anblick… als früh morgens in Pearls hellblaue Augen zu schauen.
Daha güzel bir görüntü tanımıyorum sabahın erken saatlerinde Pearlün açık mavi gözlerinden.Mitte 20, hellblaue Augen, schwarzer Kapuzenpullover.
Yirmili yaşlarda, açık mavi gözlü, siyah kapüşonlu.Die eine hatte schöne lange blonde Haare, hellblaue Augen und wurde Sabine genannt.
Uzun sarı saçları, parlak mavi gözleri aramıştı ve Sabine oldu.Der hellblaue, transparente Kristall ist ein Mitglied der Beryl-Familie.
Soluk mavi, şeffaf kristal Beril ailesinin bir üyesidir.Lichter(Mishan hat seinem Mädchen hellblaue Scheinwerfer nicht weggenommen.);
Işıklar( Mishan kızının parlak mavi farlarından uzaklaşmadı.);Der hellblaue, transparente Kristall ist ein Mitglied der Beryl-Familie.
Soluk mavi rengiyle, şeffaf Beril kristal ailesinin bir üyesidir.Blinky der rote,Pinky der pinke, Inky der hellblaue und Clyde der orangene.
Kırmızı olan Blinky,pembe olan Pinky, mavi olan Inky, turuncu olan ise Clydedır.Weiße Kolonien oder hellblaue Kolonien bestätigen das Vorhandensein des Einsatzes.
Beyaz koloniler veya açık mavi koloniler ucun varlığını doğrulamak.
Synonyms are shown for the word 
