HIER ZU LEBEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Hier zu leben Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hier zu leben.
Sich lohnt hier zu leben.
Hier zu leben ist eine große Chance.
Burada yaşamak çok büyük bir şans.
Es ist schwer, hier zu leben.
Burada yaşamak çok zor.
Keiner würde es aushalten, unter diesen Umständen hier zu leben.
Kimse bu koşullar altında burada yaşamaya katlanamaz.
Magst du es, hier zu leben?
Burada yaşamayı seviyor musun?
Vor 30 Jahren wurde ich entführt und gezwungen, hier zu leben.
Yıl önce, eski hayatımdan koparılıp burada yaşamaya zorlandım.
Wagst du es, hier zu leben?
Burada yaşamaya cesaretin var mı?
Ich habe es mir nicht ausgesucht, hier zu leben.
Ama ben seçmedim ki burada yaşamayı.
Ich bin es leid, hier zu leben, du etwa nicht?
Ben burada yaşamaktan sıkıldım, sen sıkılmadın mı?
Also wann hast du angefangen hier zu leben?
Ne zamandan beri burada yaşamaya başladınız?
Ist es nicht schwer, hier zu leben, in dem Wissen, dass viele Ihrer Freunde nie zurückkommen?
Burada yaşamak zor değil mi? Dostlarının çoğunun asla dönmeyeceğini bilerek?
Es ist sehr einfach, hier zu leben.
Burada yaşamak çok kolay.
Und gerade deswegen liebe ich es hier zu leben.
Burada yaşamayı işte bu yüzden seviyorum.
Wir haben die Möglichkeit zu wählen, hier zu leben, die absolute kostengünstige Hoch.
Burada yaşamayı seçme fırsatı, mutlak maliyet-etkin en yüksek bulunmaktadır.
Sie würde eher sterben als länger hier zu leben.
Burada yaşamaya devam etmektense ölmeyi yeğliyor.
Es wird Ihnen gefallen, hier zu leben- diese.
Burada yaşamayı her zaman seveceksiniz.
Es ist nicht immer leicht, hier zu leben.
Burada yaşamak kolay değil.
Wir sind es leid, hier zu leben.
Artık burada yaşamaktan yorulduk.
Angekommen in Gstaad, wird eines gleich deutlich, hier zu leben ist teuer.
Artemise gelmek masraflı, burada yaşamak da acayip pahalıdır.
Ich habe angefangen hier zu leben.
Ve burada yaşamaya başladım.
Ich möchte jetzt hier zu leben.
Şu an burada yaşamak istiyorum.
Es ist nicht leicht, hier zu leben.
Burada yaşamak kolay değildir.
Es ist nicht leicht, hier zu leben.
Burada yaşamak çok kolay değil.
Habe ich dich gezwungen, hier zu leben?
Seni burada yaşamaya zorladım mı?
Es muss schrecklich sein hier zu leben.
Burada yaşamak korkunç zor olmalı.
Ob sie glücklich war, hier zu leben?
O zaman mutluyduk hani burada yaşamaktan?
Aber du hast es gehasst, hier zu leben.
Ama burada yaşamaktan nefret ederdin sen.
Wir sind stolz darauf, hier zu leben.
Bu yüzden burada yaşamaktan gurur duyuyoruz.
Viele träumen davon, hier zu leben!
Birçok kullanıcı burada yaşamayı hayal ediyor!
Sonuçlar: 94, Zaman: 0.0267

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce