HINTERFRAGT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• sorguluyor
• sorgulanır
• soru
• sorgulamıyor
• sorguladı
• sorgular

Hinterfragt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Und hinterfragt vieles.
Oysa birçok soru.

Es beobachtet, hinterfragt.
Gözlemliyor, sorguluyor.

Dann hinterfragt man alles.
O zaman her şeyi sorguluyorsun.

Irgendeiner Weise hinterfragt.
Bir bakıma sorguluyor.

Leute hinterfragt das System.
İnsanlar sistemleri sorguluyor.

Alles und jedes wurde hinterfragt.
Her şey ve herkes sorgulanır hale geldi.

Keiner hinterfragt diese Annahme!
Kimse de bu varsayımı sorgulamıyor.

Also dessen Existenz auch hinterfragt.
E o zaman senin varlığın da sorgulanır.

Niemand hinterfragt die wirklichen Ursachen.
Kimse gerçek sebepleri sorgulamıyor.

Ein gesunder Menschenverstand hinterfragt alles.
Hür akıl her şeyi sorguluyor.

Ein Mann hinterfragt, was ihm gesagt wird!
Bir erkek, kendisine söyleneni sorgular!

Das ganze Leben wird hinterfragt.
Hâlbuki bütün ömrünün sorgulaması yapılıyor.

Niemand hinterfragt, ob das stimmt.
Kimse bunun doğru olup olmadığını sorgulamıyor.

Die heutige Generation hinterfragt alles.
Şimdiki nesiller her şeyi sorguluyor.

Niemand hinterfragt Ihren Einsatz, Arthur.
Kimse senin kendini adamışlığını sorgulamıyor, Arthur.

Und die Jugend von heute hinterfragt mehr.
Oysa bugünün gençleri artık sorguluyor.

In den USA hinterfragt den Plan,"den Weltraum zu militarisieren".
ABDde“ mekanı militarize etme” planını sorguladı.

Dass das Volk die Regierung hinterfragt.
Halkın hükümetin yaptıklarını sorgulayıp.

Die andere Seite hinterfragt diese Vorstellung.
Diğer taraf bu görüşü sorguluyor.

Dass unser Volk die Regierung hinterfragt.
Halkın hükümetin yaptıklarını sorgulayıp.

Macron hinterfragt die Rolle der Nato bei der Verteidigung Europas.
Macron, NATOnun Avrupanın savunmasındaki rolünü sorguluyor.

Bleibt immer neugierig und hinterfragt alles.
Sürekli meraklıdır ve her şeyi sorgular.

Unermüdlich hinterfragt sie und schreibt auf, was sie entdeckt.
O bıkıp usanmadan bunu sorguladı. Keşfettiği ne varsa yeniden üretti.

Zeiten in denen er seinen Glauben hinterfragt.
Inançlarını sorgulama dönemine geçiyor.

Von„Aufmerksamkeitsspanne". Er hinterfragt nur den allgemeinen Gebrauch.
Yaygın kullanımını sorguluyor. O sadece'' dikkat süresinin''.

Er das System der Sicherheitszone hinterfragt.
Onların yerine güvenlik sistemi soruyor.

Von„Aufmerksamkeitsspanne". Er hinterfragt nur den allgemeinen Gebrauch.
O sadece'' dikkat süresinin''… yaygın kullanımını sorguluyor.

Alles, was ich sagte oder vorschlug wurde hinterfragt.
Sorduğum veya önerdiğim her şey sorgulandı.

Erfährt Seda, wer sie ist, und hinterfragt auch die Gesellschaft.
Seda karakteri hem kendini tanıyor hem de toplumu sorguluyor.

Ihr Leben wird auseinandergenommen und Ihre Ehe hinterfragt.
Özel hayatın çekiştirilecek… evliliğin sorgulanacak.