Hohe preise Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Fantastisch hohe Preise.
Hohe Preise allein können….
Fiyatları yüksek yalnız.Keine Konkurrenz, hohe Preise.
Rekabet yok, fiyat yüksek.Hohe Preise(1-2 tausend Dollar).
Yüksek oranlar( 1-2 bin dolar).Welche Domains erzielten hohe Preise?
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
guten preishohen preisden besten preisgroßer preisein kleiner preisdurchschnittliche preisniedrige preisevollen preisersten preisgleichen preis
Daha
Wo hohe Preise existieren, sind sie.
Çok yüksek fiyatlar varken, orada.Diese Tiere können sehr hohe Preise.
Bu hayvanlar çok yüksek fiyatlarla gidebilirsiniz.Hohe Preise, Treffen in Hotels.
Viele Kunden, hohe Preise und gute Umsätze.
Birçok müşteri, yüksek fiyatlar ve iyi gelir.Der Bücher sein und hohe Preise.
Hem de fahiş fiyatlar belirleyemezsiniz. Kitapları hem herkese ulaştırıp.Denn hohe Preise kosten Patienten.
Çünkü yüksek fiyatlar hastaları zorlamaktadır.Bürger beschweren sich über Unpünktlichkeit und hohe Preise.
Vatandaş parasızlıktan ve yüksek fiyatlardan şikayetçi.Die Impfstoffe erzielen hohe Preise auf dem Schwarzmarkt.
Aşıların karaborsa fiyatı çok yüksek.Es gibt ein Restaurant undohne besondere Charme und hohe Preise.
Bir restoran var,hiçbir özel cazibesi ve yüksek fiyatlar.Es zeichnet sich durch hohe Preise aus- 5 Dinar pro Flasche Wasser.
Yüksek fiyatlar ile ayırt edilir- şişe başına 5 dinar.Etliche Eigentümer nutzen die Chance und fordern sehr hohe Preise.
Bazı daire sahipleri fırsatçılık yapıp yüksek fiyatlar istiyor.In Israel, hohe Preise für Ruhe auf das System"all-inclusive".
İsrailde, her şey dahil sistemde dinlenmek için yüksek fiyatlar.Dies wiederum gibt dem Hersteller Anlass, hohe Preise zu erzielen.
Ve bu da, üreticiye yüksek fiyatlar belirlemek için bir neden verir.Hohe Preise können dazu führen, dass Ihr Angebot abgelehnt wird.
Yüksek fiyatlandırmalar teklifinizin reddedilmesine yol açabilir.Für bessere Produkte legt der Lieferant ziemlich hohe Preise fest.
Daha iyi ürünler için tedarikçi oldukça yüksek fiyatlar belirlemektedir.Große Namen haben hohe Preise, aber Qualität ist nicht immer teuer.
Büyük isimlerin yüksek fiyatları var, ancak kalite her zaman pahalı değil.Und das wiederum gibt dem Produzenten einen Grund, hohe Preise zu setzen.
Ve bu da, üreticiye yüksek fiyatlar belirlemek için bir neden verir.Hohe Preise, Hohe Qualität und eine Reservierung im Voraus.
Die Nachteile sind Parkplätze, hohe Preise, und es kann laut werden.
Dezavantajlar, park etme, yüksek fiyatlar ve bölgenin gürültülü olmasıdır.Um hohe Preise zu umgehen, solltest du Abflüge an einem Mittwoch vermeiden.
En yüksek fiyatlardan kaçınmak için Çarşamba günü kalkışlı uçuşlardan kaçınmaya çalışın.Zum Beispiel sagt ein Kunde, dass Ihr Unternehmen hohe Preise hat.
Hohe Preise für Nahrung, Wasser und Energie tragen ebenfalls zur Erhöhung der Tourenkosten bei.
Gıda, su ve enerji için yüksek fiyatlar da turların maliyetlerindeki artışa katkıda bulunur.Und meine Freunde wollen nicht immer hohe Preise für echte Stücke bezahlen.
Arkadaşlarım da her zaman otantik parçalar için… yüksek fiyatlar ödemezdi.Außer uns gibt es immer mehr Generika…{\an8}Er sagte: Wollt ihr Patente und hohe Preise.
An8}'' Kararınız, patentler ve yüksek fiyat mı, Bizim dışımızda, büyümekte olan.Vergessen Sie nicht Ihre Zeit mit diesem Laden, hohe Preise und unfreundliches Personal Abfälle!
Zamanınızı boşa harcamayın bu mağaza, yüksek fiyatlar ve kaba personel!
