KÜNFTIGEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• gelecekteki
• müstakbel
• ilerideki
• gelecek
• geleceğin
• gelecekte

Künftigen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Künftigen ihm.
Gelecek onların olsun.

Die Schatten der künftigen Dinge.
Gelecek Şeylerin Gölgeleri.

Künftigen Bedrohungen geschützt wird.
Gelecek tehditlere karşı korur.

Das schadet künftigen Generationen.
Bu da gelecek nesillere zarardır.

Künftigen US-Präsidenten finanziell.
Müstakbel ABD Başkanı ve Ekonomi.

Anführer der künftigen Herrenrasse!
Geleceğin üstün ırkının liderleri!

Die künftigen Jünglinge. Die Zukunft des Jedi-Ordens.
Geleceğin gençleri. Jedi Düzeninin geleceği..

Vögel lieber den künftigen Mark Zuckerberg.
Geleceğin Mark Zuckerbergini götür.

Lilly Moscovitz, offizielle beste Freundin der künftigen Königin.
Lily Moskovitz. Geleceğin kraliçesinin en yakın arkadaşı.

Da werden die künftigen Standards festgelegt.
Geleceğin standartları orada belirleniyor.

Sie beschützt den Vater ihres künftigen Kindes.
Gelecekteki çocuğunun babasını koruyor.

Für den künftigen König. An diesem sehr wichtigen Tag.
Müstakbel kralımız için bu çok mühim günde.

Das künftige Leben, die künftigen Zeiten.
Gelecek zamanlar, müstakbel zamanlar.

Willkommen zur künftigen Laufbahn bei der Polizei.
Emniyet teşkilatındaki gelecek kariyerine hoş geldin.

Errichtet auf den Schienen der künftigen Aufzüge.
Gelecekteki asansör raylarına yerleşecek.

Begrüßen Sie den künftigen CEO des Architekturbüros Sunyer, Albert Costa.
Size Sunyer Mimarlıkın müstakbel başkanı Albert Costayı takdim edeyim.

Damit warb er dann bei seinen künftigen Opfern.
Madoff gelecekteki kurbanlarında bunu kullandı.

Ich würde nicht den künftigen König von Arendelle beleidigen.
Arendellein gelecekteki kralını aşağılamak pek de akıllıca olmaz.

Ich glaube, Gideon versuchte Wyatt in deiner künftigen Welt zu töten.
Ben Gideon sizin gelecekte Wyatt öldürmeye çalıştı düşünüyorum.

Von deinem künftigen Ich erstochen zu werden! Einen lebenslangen Vorrat.
Gelecekteki benliğin tarafından ömür boyu yetecek kadar bıçak saldırısı.

Das erste Treffen mit Ihren künftigen Schwiegereltern.
Müstakbel Kayınvalidenizle İlk Buluşma.

Rache an künftigen Angriffen… Genial. Wenn es in der Zukunft zur gleichen Situation kommt.
Gelecekte İnanılmaz. aynı durum yaşanırsa… Gelecekteki hırpalanmalardan intikam almaya.

Bist du in deinem künftigen Leben Turnerin?
Bir dakika, gelecek hayatında jimnastikçi misin yani?

Sie regelt die künftigen Haftungsverhältnisse Ihres Unternehmens gegenüber Behörden und anderen Organisationen.
Şirketinizin ilerideki makamlarla ve diğer organizasyonlarla olan sorumluluk ilişkinizi düzenler.

Überlassen wir diese Entscheidung künftigen Generationen.
Bırakalım da buna gelecek nesiller karar versin.

Das Buch ist das Grundbuch der künftigen Jahre( Einschließlich des 29. Jahrhunderts,( 7) Jahrhunderte).
Kitap ileri yılların Temel Kitabıdır( 29. Yüzyıl dahil“ 7” Asır).

Ist doch nur ein Späßchen zwischen künftigen Geschäftspartnern?
Müstakbel iş ortakları arasında biraz eğlenmenin lafı mı olur?

Bischof Erkenwald, bringt den künftigen König von Wessex ins nächste Kloster.
Müstakbel Wessex Kralını en yakın manastıra götür. Piskopos Erkenwald.

Das Konsortium vereinbarte mit Mr. Dufresne von der Walrus, die Kosten mit künftigen Zuschüssen und Krediten zu verrechnen.
Konsorsiyum, Walrustan Bay Dufresne ile maliyetin ilerideki ödenek ve kredilerle karşılanacağı konusunda anlaşmaya vardı.

Verzeih mir alle meine künftigen Fehler. Verzeih mir.
Beni affet. Gelecekte yapacağım tüm yanlışlar için beni affet.