KLEINSTÄDTE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• kasabaları
• küçük
• şehri

Kleinstädte Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Kleinstädte Burnley.
Şehir Burnley.

Und die Kleinstädte?
Ya küçük şehirler?

Kleinstädte Cold Lake.
Cold Lake şehri.

Du magst ja Kleinstädte.
Doğru. Kasabaları seviyorsun.

Kleinstädte Hood River.
Hood River şehri.

Ich hasse Kleinstädte.
Küçük kasabalardan nefret ediyorum.

Sind Kleinstädte die smartesten Städte?
En akıllısı küçük şehirler mi?

Du hasst Kleinstädte.
Sen küçük kasabalardan nefret edersin.

Kleinstädte können beschissen sein.
Küçük kasabalar berbat olabiliyor.

Sie sind die Helden der Kleinstädte.
Küçük kasabaların kahramanıdır onlar.

Diese Kleinstädte sind tot.
Bütün o kasabalar ölü.

Die meisten von ihnen sind Kleinstädte.
Şehirlerin çoğunun yüzölçümü küçüktür.

Kleinstädte sind nicht jedermanns Sache.
Küçük yerlerde herkes yapamaz.

Dörfern und Kleinstädten verschwunden.
Evler ve küçük kasabalar ortadan kayboldu.

Kleinstädte sind nicht jedermanns Sache.
Kuçuk yerlerde herkes yapamaz.

Ein wenig erinnert mich Vipava Slowenien an Kleinstädte in Italien.
Ayrıca Tarsus bana İtalyanın bazı küçük şehirlerini anımsattı.

Kleinstädte haben auch Vorteile?
Küçük şehirlerin avantajları da var ha?

In drei Provinzen kontrollierten die Aufständischen sogar die Kleinstädte.
Üç bölgede isyancılar hatta kasabalara bile hakim oldular.

Kleinstädte haben auch Vorteile, oder?
Küçük şehrin de avantajları var, değil mi?

Von Weitem wirkt sie wie so viele andere Kleinstädte auf der Welt.
Uzaktan bakınca, tüm dünyadaki diğer küçük kasabalar gibi gözükür.

Ja, oder? Kleinstädte lieben Sport, was?
Küçük kasabalar spor yapmayı sever. Evet, değil mi?

Versuchen wir, den Zauber der griechischen Dörfer, Kleinstädte und Städte für die künftigen Generationen zu bewahren.
Hepimiz Yunanistanın köylerinin, kasabalarının ve şehirlerinin büyüsünü gelecek nesiller için hayatta ayakta tutmayı deneyelim.

Besten Kleinstädte und Dörfer in ganz Irland.
İrlanda genelinde 5 En İyi Küçük Kasaba ve Köyler.

Die Schwerindustrie zog nach Süden weiter, Kleinstädte kämpfen um Staatsaufträge, Justizvollzugsanstalten bauen zu dürfen.
Ağır sanayi güneye yöneldiğinden, küçük şehirler hapishane kurmak için eyaletle sözleşme yapmaya çabalıyorlar.

Es gibt viele gemütliche Kleinstädte im Land, in denen Sie ein aufregendes und reichhaltiges Programm zusammenstellen können.
Ülkede heyecan verici ve zengin bir program yaratabileceğiniz birçok şirin küçük kasaba var.

Bis zum Abkommen sind auch andere Kleinstädte für die Abreise und Ankunft bis zum Abkommen möglich.
Ayrıca anlaşmaya varmak için diğer küçük kasabaların ayrılması ve anlaşmaya varması mümkündür.

Italien: Italienische Kleinstadt heißt Falun Gong willkommen.
Myjava Şehri Falun Gong Uygulayıcılarına Hoş Geldin Der.

Er wird doch wissen, was eine Kleinstadt ist.
Küçük şehrin ne olduğunu bilmeli.

Die Kleinstadt Mosta liegt ziemlich im Zentrum Maltas.
Mosta şehri Malta nın tam merkezinde sayılır.

Großes Haus für eine Kleinstadt.
Küçük bir kasaba için büyük bina.