LANGFRISTIGER ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• uzun süreli
• uzun vadeli
• uzun vadede
• uzun dönemli

Langfristiger Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Langfristiger Belastung.
Uzun süreli yük.

Die Basis guter und langfristiger Zusammenarbeit.
Kaliteli ve uzun süreli işbirliğinin temelidir.

Langfristiger Mietvertrag.
Uzun vadeli kira.

Elitedating glaubt an den Aufbau langfristiger Beziehungen.
Elitedating uzun vadeli ilişkiler kurmaya inanıyor.

Ein Langfristiger Deal.
Uzun Süreli Anlaşma.

Latente Aufwendungen und Schulden(Schuldner) langfristiger Natur.
Ertelenmiş masraflar ve borç( borçlu) uzun vadeli doğası.

Ein langfristiger Schaden.
Uzun süreli hasar.

RA-Behandlungen im Tandem und das Wort bei langfristiger Anwendung.
Tandemdeki RA Tedavileri ve Uzun Süreli Kullanım Kelimesi.

Langfristiger Erfolg des Unternehmens.
Uzun süreli şirket başarısı.

Unkontrollierter und langfristiger Einsatz von starken Medikamenten;
Güçlü ilaçların kontrolsüz ve uzun süreli kullanımı;

Langfristiger Zustand sein, ja.
Uzun vadeli bir durum olabilir, evet.

Garantierte Armut ist keine Sicherheit. Ein langfristiger Vertrag.
Yoksulluk garantisine güvence denemez. Uzun süreli sözleşme.

Es bedarf langfristiger Vorbereitung.
Uzun süreli hazırlık gerekir.

Deswegen ist Putin kein verlässlicher und langfristiger Partner in Syrien.
Bu sebeple de Putin Suriyede güvenilir ve uzun dönemli bir partner değil.

Langfristiger Einfluss von Stressfaktoren.
Stres faktörlerinin uzun vadeli etkisi.

Das kann zu struktureller und letztlich langfristiger Arbeitslosigkeit führen.
Bu yapısal ve sonuçta uzun vadede işsizlik ile sonuçlanabilir.

Langfristiger Gebrauch trocknet die Haare nicht aus.
Uzun süreli kullanım saçı kurutmaz.

Honesty Culture ist Ihr langfristiger strategischer Partner in China.
Dürüstlük Kültür yapar emin çinde sizin uzun vadeli stratejik ortağı olmak.

Langfristiger Stress, chronischer Schlafmangel;
Uzun süreli stres, kronik uyku yoksunluğu;

Contractubex ist sehr gut verträglich, auch bei langfristiger Anwendung.
CONTRACTUBEX, uzun dönemli kullanımı da dahil olmak üzere oldukça iyi tolere edilir.

Mittel- und langfristiger Investitionsplan.
Orta ve uzun vadede yatırım planlarınız.

Danach, wenn Sie Ihre Aktien verkaufen, zahlen Sie Steuern, hoffentlich als langfristiger Kapitalgewinn.
Bundan sonra, hisselerinizi sattığınızda, umarım uzun vadeli sermaye kazanımı olarak vergi ödeyeceksiniz.

Sei ein langfristiger Investor mit kühlem Kopf.
Uzun vadeli yatırımcı iseniz kafanız rahat olsun.

Dies ist ein wichtiger Schritt bei der Entwicklung erfolgreicher langfristiger Geschäftsstrategien für den Tourismus.
Bu, başarılı uzun vadeli turizm iş stratejilerinin geliştirilmesinde önemli bir adımdır.

Langfristiger Alkoholkonsum beeinträchtigt diesen Prozess.
Uzun süreli alkol kullanımı bu süreci etkiler.

Diese neueste Studie zeigt den Wert langfristiger Forschung und Zusammenarbeit.
Bu son çalışma, uzun vadeli araştırma ve işbirliğinin değerini göstermektedir.

Langfristiger Alkoholkonsum kann auch zu chronischer Gastritis führen.
Uzun süreli alkol tüketimi de kronik gastrit yol açabilir.

Beratung und Planung mit langfristiger Perspektive- EPD für Aluminium Systeme.
Uzun vadeli bakış açısı ile danışmanlık ve planlama- Alüminyum Pencereler için EPD.

Langfristiger Gebrauch kann leichte weibliche Männlichkeit verursachen.
Uzun süreli kullanım, hafif kadın erkekliğe neden olabilir.

Oxiang glaubt wirklich, dass langfristiger Kundendienst die Grundlage unseres Erfolgs ist.
Oxiang, uzun vadeli müşteri memnuniyetinin, başarımızın temeli olduğuna inanmaktadır.