LEICHTE AUFGABE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• kolay bir iş
• kolay bir görev
• basit bir iş

Leichte aufgabe Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Keine leichte Aufgabe.
Kolay bir iş değil.

Elternschaft ist keine leichte Aufgabe.
Ebeveynlik kolay bir görev değildir.

Keine leichte Aufgabe, bei der es oft an.
Hiçbir kolay bir görev, bu yüzden ilgi.

Das ist keine leichte Aufgabe.
Bu kolay bir iş değil.

Keine leichte Aufgabe fürs Gericht.
Adliyede mübaşirlikte kolay bir görev değildir.

Das ist keine leichte Aufgabe.
Bu kolay bir görev değil.

Keine leichte Aufgabe für die Camper.
Bu pek de kolay bir görev değildir barmen için.

Das ist keine leichte Aufgabe.
Bu hiç kolay bir görev değil.

Keine leichte Aufgabe, um ehrlich zu sein.
Bu kolay bir iş değildir, Dürüst olmak gerekirse.

Das war keine leichte Aufgabe.
Ve bu hiç kolay bir iş değildi.

Keine leichte Aufgabe, um die Rasse eines Welpen zu bestimmen.
Bir köpek yavrusu ırkı belirlemek için kolay bir görev değil.

Es ist keine leichte Aufgabe, der….
Kolay bir görev değil onun ki.

Liebe zu finden ist heutzutage keine leichte Aufgabe.
Bu günlerde aşkı bulmak kolay bir iş değil.

Wahrlich keine leichte Aufgabe für die Ver.
Bu, hiç de kolay bir görev değildir.

Eine Hochzeit zu planen ist keine leichte Aufgabe.
Düğün planlamak kolay bir iş değildir.

Es war keine leichte Aufgabe, die ihm gestellt worden.
Kendisine verilen kolay bir görev değildi.

Fundraising war keine leichte Aufgabe.
Bağış toplama kolay bir görev değildi.

Es ist keine leichte Aufgabe,, um ehrlich zu sein.
Bu kolay bir iş değildir, Dürüst olmak gerekirse.

Für viele Eltern keine leichte Aufgabe.
Birçok ebeveyn için, bu kolay bir görev değildir.

Es ist keine leichte Aufgabe, eine moderne Demokratie zu gründen.
Modern bir demokrasi inşa etmek kolay bir iş değil.

Und das ist keine leichte Aufgabe.
Ve söylemem gerek ki hiç kolay bir iş değil.

Das war keine leichte Aufgabe, und Sie erwiesen sich als mehr als fähig.
Bu hiç de kolay bir görev değil, yeterliliğinizi kanıtladınız.

Auf dem Papier scheinbar eine leichte Aufgabe.
Kâğıt üstünde kolay bir görev olarak gözüküyor.

Leider ist es keine leichte Aufgabe, die Systemsicherheit zu gewährleisten.
Ne yazık ki, sistemin güvenliğini sağlamak için kolay bir iş değil.

Der Kauf einer Milchkuh ist keine leichte Aufgabe.
Süt ineği satın almak kolay bir iş değildir.

Cousin, es ist keine leichte Aufgabe, ihn anzunehmen.
Kuzen, onu almak kolay bir iş değil.

Vater oder mutter zu sein ist keine leichte aufgabe.
Anne ya da baba olmak, kolay bir iş değildir.

Die Schaffung eines nachweislich konsistenten Systems ist keine leichte Aufgabe.
Kanıtlanabilir tutarlı bir sistem oluşturmak kolay bir iş değildir.

In der Weite des Weltraums ein Schiff zu finden, ist keine leichte Aufgabe, und viele Wochen fanden wir nichts.
Kocaman uzayın ortasında, yıldızlar denizinin içinde, bir gemi bulabilmek basit bir iş değil. Ve bir çok haftadır, hiçbir şey bulamadık.

Menschen in den Weltraum zu schicken, ist keine leichte Aufgabe.
Uzaya insana göndermek basit bir iş değildir.