LEITEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• yönetiyor
• idare
• yönetmesine
• yönlendirir
• rehberlik
• başına
• liderlik
• yönetecek
• yürütmek
• işletmek
• yol göstersin
• önderlik

Leiten Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Sie leiten alles.
Her şeyi onlar yönetiyor.

Daß sie mich leiten.
Beni onlar yönlendirir.

Sie leiten die Firma.
Şirketin başına sen geç.

Meine Gefühle leiten mich.
Duygularım yönlendirir beni.

Sie leiten die Ermittlungen.
Soruşturmayı onlar yönetiyor.

Ich kann geistlich leiten».
Sanınm idare edebilirim.''.

Die Wärter leiten das Gefängnis.
Hapishaneyi gardiyanlar yönetiyor.

Er wird das Team leiten.
Ekibe liderlik edeceğini söyle.

Noch die SBK leiten, statt sie zu begraben.
Hâlâ GBKyi yönetiyor olurdu, gömüyor olmazdı.

Er wird dich leiten.
Sana önderlik edecektir.- Ona güven.

Er kann ein Krankenhaus leiten, ist aber immer noch ein Babychirurg.
Hastane yönetiyor olabilir ama hâlâ yeniyetme bir cerrah.

Er wird dich leiten.
Ona güven.- Sana önderlik edecektir.

Nach welchen Kriterien leiten die Wahl und wird weiter diskutiert.
Hangi kriterler seçimine rehberlik ve ayrıca tartışılacaktır.

Ich könnte den Konzern leiten.
Şirketi ben idare edebilirim.

Da Phyllis tot ist, leiten Sie die Einheit.
Phyllis öldüğüne göre birimin başına sen geçeceksin.

Ihr Verstand wird Sie leiten.
Aklın sana rehberlik edecektir.

Montagu und Cholmondeley leiten die Einsatzbesprechung.
Montagu ve Cholmondeley bugün brifingi yönetecek.

Floki!- Lass Odin dich leiten!
Floki! Odin sana yol göstersin.

Nun, Sie werden die Agency leiten, wenn die davon erfahren.
Bunu öğrendikleri zaman istihbaratı sen yönetiyor olacaksın.

Jemand muss die Forschung leiten.
Araştırmayı yönetecek biri lazım.

Lassen Sie sich einfach leiten lassen, und alles wird wunderbar sein.
Kendinizi sadece rehberlik edelim ve her şey harika olacak.

Ich könnte das Team leiten.
İleride bir takıma liderlik edebilirim.

Ich kann diese Mission leiten und das Modul zurückbringen.
Göreve bunun sonrasında ben liderlik yapabilirim… ve modülü geri götürebilirim.

Ihr könnt eine Expedition leiten.
Bir sefere rehberlik edebilirsin.

Ihre Wünsche leiten uns an!
İstekleriniz bizi yönlendirir.

Möge Gott dich schützen und leiten.
Tanrı seni kutsasın ve yol göstersin.

Wie du die Show leiten willst.
Gösteriyi nasıl yürütmek istersin.

Sie soll die Ausgrabungen in Qumran leiten.
Kumrandaki kazıların başına geçecek.

Sie wollen Rand leiten, wie Gao.
Randi, Gao gibi işletmek istiyorsun.

Lass dich von deinem Gewissen leiten.
Bırak vicdanın sana yol göstersin.

"leiten" nasıl bir cümlede kullanılır

Welche kausale Therapie leiten Sie ein?

Den Workshop leiten wird Martin Krolop.

leiten manchmal sogar die Mail inkl.

Zwei Temperatur-ausstoßende Aluminiumplatten leiten Hitze ab.

Wir leiten deine Bewerbung entsprechend weiter.

Daraus leiten sich verschiedene weitere Eigenschaften.

Daraus leiten sich die Risikowerte ab.

Leiten Sie keine übereilten Schritte ein.

PayPal und die leiten das weiter?

Welche Bilder lenken und leiten mich?