MACHBAR ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• mümkün
• yapılabilir
• uygulanabilir
• yapılabilir mi
• yapılabilir bir şey
• imkânsız
• mümkündür

Machbar Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Aber machbar.
Ama mümkün.

Natürlich ist es machbar.
Tabi ki yapılabilir.

Sieht machbar aus.
Yapılabilir gözüküyor.

Wäre das… Wäre das machbar?
Bu… Bu yapılabilir mi?

Alles machbar.
Hepsi yapılabilir.

Es ist kompliziert, aber machbar.
Zor olur ama yapılabilir.

Das ist machbar, auf jeden Fall. Ja!
Bu mümkün, gerçekten. Evet!

Wäre das machbar?
Bu yapılabilir mi?

Das ist machbar, aber wie kriegen wir die PIN?
Bu mümkün ama şifreyi nasıl bulacağız?

Das ist machbar.
Bu yapılabilir.

Und da du 150 Jahre alt bist, waren Flugreisen natürlich nicht machbar.
Tabii, 150 yaşında olduğundan… uçakla yolculuk imkânsızdı.

Scheint machbar.
Mümkün görünüyor.

Mandarinenbäume zu züchten ist verantwortungsbewusst, aber durchaus machbar.
Mandalina ağaçları yetiştirmek sorumlu bir iştir, ancak oldukça uygulanabilir.

Ist das machbar?
Bu yapılabilir mi?

Machbar politische Optionen, um besser zu dienen China und die globale Gemeinschaft vorschlagen.
Daha iyi Çin ve küresel topluma hizmet etmek için uygulanabilir politika seçeneklerinin teklif.

Es scheint machbar.
Mümkün görünüyor.

Denn wenn es machbar wäre, hättest du es geschafft.
Sen yapmış olurdun. Çünkü eğer yapılabilir olsaydı.

Ja! Das ist machbar.
Evet! Bu mümkün.

Aber zu gefährlich. Es ist machbar.
Yapılabilir ama çok tehlikeli.

Ist technisch machbar, dauert aber seine Zeit.
Teknik olarak mümkündür, ancak çok zaman alır.

Das ist nicht machbar.
Bu yapılabilir bir şey değil.

Negative Auswirkungen sind sicherlich machbar, sondern auch für die gesund Erwachsene können sie minimiert werden.
Yan etkiler kesinlikle mümkündür, ancak sağlıklı yetişkinler için en aza indirilebilirler.

Liebe ist nicht«machbar».
Aşk,'' imkânsız'' değildir.

Das ist zwar technisch machbar aber äußerst selten.
Bu teknik olarak mümkündür, ancak son derece nadirdir.

Himmel. Englisch scheint machbar.
Tanrım. İngilizce yapılabilir gibi.

Auswärts essen ist machbar, und Alkohol ist erlaubt.
Dışarıda yemek yemek mümkündür ve alkole de izin verilir.

Außerdem… ist das machbar.
Ayrıca, bu yapılabilir bir şey.

Wir mussten beweisen, dass das Verbrechen machbar war, also spielte ich die Rolle des Zugführers/Mörders.
O cinayetin uygulanabilir olduğunu kanıtlamamız gerekiyordu. Bu yüzden ben makinist/katil rolünü aldım.

Was ist finanziell machbar?
Neler finansal olarak uygulanabilir?

Das ist machbar.
Şimdi bu yapılabilir.

"machbar" nasıl bir cümlede kullanılır

auch wirtschaftlich ganz sicher machbar wäre.

Legal machbar wäre sie aber gewesen.

Beeindruckend was dann alles machbar ist.

Machbar ist eigentlich fast immer irgendwas.

Das muss doch machbar sein, oder?

Denke auch dass das machbar wäre.

Sehr gut machbar für die Kids.

Prinzipiell sei gesagt, machbar ist alles.

BZ: Na, das sollte machbar sein.

Minimales Nachbearbeiten sollte auch machbar sein.