MICH ANSTARRT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Fiil
baktığını
ansieht
schaut
anstarrt
blickt
betrachtet
mich angesehen hast
bana bakan
starren mich
mich anstarrt
bakması beni
bana bakış
mich ansieht
mich anstarrt

Mich anstarrt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Weil sie mich anstarrt.
Çünkü o da beni dikizliyor.
Du hättest sehen sollen, wie sie mich anstarrte.
Bana nasıl baktığını görmen lazımdı.
Der mich anstarrt… Ein riesen Gorilla, Ich erstarre.
Hayatımda gördüğüm en büyük goril… şehvetli bir şekilde bana bakıyor.
Wer ist die Frau, die mich anstarrt?
Bana bakan kadın kim?
Oder, als ob V mich anstarrt, während ich einen geblasen kriege.
Ya da baska biri sakso cekerken V gozumun icine bakiyor gibi oldu.
Oh Gott, wie er mich anstarrt…!
Tanrım, nasıl da emiyor beni!
Der Mann, der ihr Vater sein sollte… kackt mitten im Spielzeugladen in eine Tüte. Wie sie mich anstarrten.
Gozlerini dikmislerdi. Onlara babalIk etmesi gereken adam… oyuncak dukkânInda bir posete sIcIyordu.
Ich sah, wie alle mich anstarrten.
Herkesin bana baktığını gördüm.
Und vielleicht, nur vielleicht, wennich in den Spiegel schaue, würde ich keinen Verlierer sehen welcher mich anstarrt.
Belki, belki de,aynaya baktığımda… dik dik bana bakan bir ezik görmem sandım.
Siehst du, wie er mich anstarrt?
Bana bakış şeklini görüyor musun?
Durch die Straßen gefahren werde und sehe, wie… Wenn ich… der Normalbürger mich anstarrt.
Otomobilde giderken… bana gözlerini dikip bakan insanları gördüğümde… birbirlerimizin yaşamları hakkında… ne kadar az şey bildiğimizi düşünüyorum.
Und ich sehe, wie Hope mich anstarrt. Ich..
Hopeun bana baktığını görüyorum sonra.
Es macht mich ganz nervös, wie Dr. Miller mich anstarrt.
Dr. Millerin bana böyle bakması beni kaşındırıyor.
Wer ist die Alte, die mich anstarrt?
Bana bakan bu moruk da kim?
Doch später, beim Abendessen, fühlte ich, wie mein Vater mich anstarrte.
Ama o gece akşam yemeğinde babam bana bakıyordu.
Hast du nicht bemerkt, wie er mich anstarrte?- Warum?
Niye? Bana nasıl baktığını fark etmedin mi?
Der Hausmeister! Es macht mich ganz nervös, wie Dr. Miller mich anstarrt.
Hizmetli! Kahretsin, Dr. Millerin bana böyle bakması beni kaşındırıyor.
Ich träume, dass er mich anstarrt.
Onu rüyalarımda görüyorum. Bana gözlerini dikip bakıyor.
Ich mag nicht, wie Darth Vader mich anstarrt.
Darth Vaderın bana bakış şeklini beğenmedim.
Kann mich nicht konzentrieren, wenn mein Dad mich anstarrt. Sorry.
Babam gözünü bana dikmişken konsantre olamıyorum. Özür dilerim.
Und sobald ich trinke, sehe ich, wie ihre Gesichter mich anstarren.
İçtiğim zaman bana bakan yüzlerini görüyorum.
Sagen Sie diesem Freak, er soll aufhören, mich anzustarren.
O ucubeye bana dik dik bakmayı bırakmasını söyleyin.
Sie hat nur dagestanden und mich angestarrt. Was… Was hat sie gemacht?
Sadece dikildi ve bana baktı. Ne yaptı?
Mich anzustarren, Kane.
Bana bakmayı kes Kane.
Fängt an, mich anzustarren.
Dik dik bana bakmaya başladı.
Sie hat nur dagesessen und mich angestarrt, sie hat kein Wort gesagt. Das ist wahrscheinlich.
Orada oturup bana baktı, tek kelime bile etmedi.
Wenn die Leute mich anstarren.
Millet gözünü dikip bakarsa, duymuyormuş gibi yapacağım.
Tom, hör bitte auf, mich anzustarren.
Tom, lütfen bana bakmayı keser misin?
Deshalb haben Sie mich angestarrt.
Onun için gözünüzü benden ayırmadınız.
Sie kann mich anstarren, verurteilen und missbilligen.
Bana bakacak, beni yargılayacak ve her şeyime karşı çıkacak.
Sonuçlar: 44, Zaman: 0.0524

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce