MITTLER ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Isim
orta
mittel-
medium
middle
mäßig
central
mittelstufe
mid
mittleren
dem mittleren
zentralen
Sorguyu reddet

Mittler Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Mittleres Alter.
Orta yaşlı.
Ich mag das mittlere Alter.
Orta yaşı severim.
Ihr Mittler ist sehr wichtig.
Onun aracı çok önemlidir.
Ich bin nur der Mittler.
Bakın ben sadece dağıtıcıyım.
Die mittlere Karte.
Orta kartı seçer.
Diese Blöcke sind meine Mittler!
Bu bloklar benim aracılarım!
Schrank, mittleres Regal.
Dolabın orta rafında.
Mittleres bis hohes fünfstelliges.
Orta yüksek diyelim.
Ihr Rauch könnte der Mittler sein!
Aracısı onun dumanı olabilir!
Im mittleren Alter, allein und ich pinkle in Supermärkten.
Orta yaşlı, yalnız ve süpermarkette işiyorum.
Nimm diese Kette, sie ist ein Mittler.
Bu kolyeyi al, bu bir aracı.
Welches Mitglied klein mittler und groß angenommen wird.
Hangi üyelerin büyük orta, küçük olarak kabul edilir.
In die Ration nehmen die Nahrung mit niedrig und mittler GI auf.
Diyet içerir yiyecek ile düşük ve orta GI.
Mittlere Kolikarterie und -vene isolieren und trennen.
Orta kolik arterle veni kenara alıp birbirinden ayırın.
Frage Warum wurde unser Mittler Jesus genannt?
Aracımız neden[ Yeşua] İsa ismiyle çağrıldı?
Eine Art Mittler sowohl im Himmel als auch auf Erden.
Hem Cennette hem de dünyada orta düzey yönetici diyebiliriz.
Du brauchst sie nicht als Mittler benutzen?
Onu, aracı olarak kullanman gerekmiyor. Öyle mi?
Die Orville, ein mittleres Forschungsraumschiff, und sie braucht einen Steuermann.
Orville, orta düzey keşif ve bir dümenci lazım.
Schließlich ist Sauerstoff der Mittler des Geistes des Feuers.
Sonuçta Ateş Ruhunun aracısı oksijen.
Seit ich meinen Körper verloren habe, nutze ich stattdessen diesen Mittler.
Bedenimin çoğunu kaybettiğimden beri yerine bu aracıyı kullandım.
Sie ist eine Vertreterin mittlerer Ebene… des U.
ABD-Kanada Enstitüsünün orta seviye kıdemli çalışanlarından.
Wir arbeiten als Mittler, um den Besuchern kostenlose Codes zur Verfügung zu stellen.
Ziyaretçilere ücretsiz kodlar sunmak için orta adam olarak çalışıyoruz.
Sie können, zum Beispiel, nur zwei Finger- mittler und namenlos aufmachen.
Verebilir, örneğin, sadece iki parmak- orta ve yüzük.
Wer ist dieser Mittler, zugleich wahrer Gott und wahrer Mensch?
Gerçek Tanrı, aynı zamanda gerçek insan ve tamamıyla doğru olan bu aracı kimdir?
Also werde ich eines Tages diesen Mittler einsetzen, um dich zurückzubringen!
O yüzden… Bir gün bu aracıyı kullanarak seni geri çağıracağım!
Ein Mittler zwischen Jehova und seinen Kindern auf der Erde wird dann nicht mehr benötigt.
Artık Yehovayla yeryüzündeki çocukları arasında bir aracıya gerek kalmayacak.
Lange blonde Haare… mittlerer Wuchs, etwa 70 kg.
Uzun sarı saçlı… orta yapılı, yaklaşık 70 kilogram ağırlığında… ten rengi solgundu.
Einem Mittler, der eine Veranstaltung im Namen einer Regierungsorganisation außerhalb der USA oder SOE bucht; oder.
ABD dışındaki bir devlet kuruluşu ya da SOE için etkinlik rezervasyonu yapan bir aracı; veya.
Entschuldigung. Die Mumie, die du als Mittler benutzt, ist in dem Sarg, oder?
Aracı olarak kullandığın mumya tabutun içinde, değil mi? Üzgünüm?
Lehnt es ab, Gelehrte und Mittler zwischen Gott und dem Menschen zu stellen(2:48; 9:31-34).
Allah ile kişi arasındaki ruhban sınıfını ve aracıları reddeder( 2:48; 9:31-34).
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0682
S

Mittler eşanlamlıları

Informationsträger kommunikationsträger Medium Mittel

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce