NEM ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• bir adamla
• dersin
• tarafından
• olan
• bir adam
• bir adamın

Nem Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

N Typ mit'nem Raumschiff.
Uzay gemisi olan bir adam.

Leck mich. Das war vor'nem Jahr.
Siktir git. 1 yıl önceydi o.

Wie wär's mit'nem Bier und'nem Film?
Bira ve filme ne dersin?

Wie wär's mit Pommes und'nem Shake?
Patates kızartması ve milk shake, ne dersin?

Er starb an'nem Herzinfarkt?
Kalp krizinden öldü demiştin.

Auf'nem Elefanten sieht man wichtig aus.
Fil üzerindeki bir adam önemli görünüyor.

Ich hatte Sex mit'nem anderen.
Başka bir adamla yattım.

Na ja, bei'nem Fremden in der Wohnung.
Yabancı bir adamın evinde yani.

Erzähl's mir bei'nem Bier?
Birer bira eşliğinde anlatmaya ne dersin?

Wie wär's mit'nem Hotdog und'nem Bier?
Sosisli ve biraya ne dersin?

Sie ist die Einzige mit'nem Alibi.
Mazereti olan tek kişi o.

Mit'nem Iren hatte ich zweimal was. Los jetzt.
Hadi İrlandalı bir adamla iki kez çıktım.

Wie wär's mit'nem Bier und'nem Film?
Biraya ve filme ne dersin?

Der Ringträger bringt zwei Ringe, gesegnet von'nem Typen mit Hut.
Yüzük sahibi, onların takas etmesi için… şapkalı adam tarafından kutsanmış iki yüzük getirir.

Seine Frau ist mit'nem Jamaikaner abgehauen.
Karısı Jamaikalı bir adamla kaçtı.

Vor'nem Spirituosengeschäft findet ihr einen bewusstlosen 50-Jährigen.
Yaşlı, baygın bir adam bulacaksınız. Bir likör dükkanının önünde 50 yaşlarında.

Irgendetwas mit nem Datum drauf?
Üstünde tarih olan bir şey var mı?

Beleidigungen von'nem Mann, dessen Filmsternchen- Freundin mit ihm Schulsachen einkaufen geht.
Yıldız kız arkadaşı tarafından okula geri dönüş alışverişine çıkarılan adamdan aşağılamalar.

Ich wurde nie von'nem Hai gebissen.
Köpek balığı tarafından hiç ısırılmadım.

Wir schütteln'nem alten Sack die Hand, tragen'nen doofen Hut. Na komm.
Yaşlı bir adamla tokalaşıp aptal bir kep takacağız. Hadi.

Sie verließ mich wegen'nem Brasilianer.
Beni Brezilyalı bir adam için terk etti.

Wir schütteln'nem alten Sack die Hand, tragen'nen doofen Hut. Na komm.
Haydi Yaşlı bir adamın elini sıkacağız ve aptal bir şapka takacağız.

Fei, fo, fann, ich rieche das Blut von'nem Englischmann!
Yuh, of, pus, Britanyalı bir adamın kan kokusu bu!

Geht so mit'nem armen Mädchen um!
Zavallı bi kızcağızı rahatsız ediyosa böyle beyfendi olmaz olsun!

Aber musst du mich damit bestrafen, dass ich als Lakai der Woche mit'nem Klemmbrett rumlaufe?
Beni gerçekten de haftanın yalakası… panona koyarak cezalandırman mı lazım diyorum.

So ein Dunkler mit'nem schmalen Gesicht und'ner Narbe.
Esmer, ince yüzlü bir adam, yara izi olan ve yeşil gözlü.

Marshawn. Marshawn da war keiner mit nem Messer richtig?
Marshawn, ortada bıçaklı bir adam yok, değil mi?- Marshawn?

Und ich hab einen aus'nem brennenden Auto gezogen.
Adamın birini yanan arabadan kurtardım.

Du überlässt die Verantwortung nem kleinen Mädchen.
O küçük kıza karşı olan sorumluluğundan vazgeçemiyorsun.

Nach fünf Minuten hab ich nem Toten in die geöffnete Bauchhöhle gekotzt.
Ölü bir adamın midesine kustum. Beş dakika.

"nem" nasıl bir cümlede kullanılır

Vielleicht ists besser mit nem Gruß.

Muss vor nem Jahr gewesen sein.

Mit nem kuscheligen Sessel zum Lesen.

Nem fachkundigen betrieb durchgeführt worden sind.

Die Zeit mit nem Job überbrücken?

Wir reden hier von nem NEUWAGEN!!!

sieht aus wie aus nem Märchen!

vor nem besuch läuft halt nix!

Immer erst nach nem Bios Reset.

Mit nem bisi Geschick gehts dann.