Passiv Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sei einfach passiv, ok?
Passiv und unsportlich.
Pasif ve atletik değillerdir.Barney ist viel zu passiv.
Barney fazla pasif.Völlig passiv zu bleiben.
Tamamen pasif kalacaksın.Du benimmst dich passiv.
Neden pasif davranıyorsun?Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Du warst passiv, Nicht du.
Çok pasif ve tutuksun. Ama sen öyle değildin.Elefanten sind sehr passiv.
Filler oldukça pasiftir.Futur Passiv."Ich werde geliebt werden.
Edilgen gelecek.'' Sevilmiş olacağım.Ja, aber wir sind nicht passiv.
Evet ama pasif değiliz ki.Du bist faul, passiv und hast ein Recht drauf und.
Uyuşuk, pasif ve bir ismin var.Nein, sie war nur sehr passiv.
Ama çok pasif ve ilgisizdi.- Hayır.Das ist passiv aggressiv, das macht mich krank.
Bu pasif agresifliği beni delirtecek.Und die Sojus wird passiv sein.
Ve Soyuz da pasif olacak ve sonra….Du bist faul, passiv und hast ein Recht drauf und.
Uyuşuksun, pasifsin ve bir namın var.Die anderen beiden Elemente sind passiv.
Diğer iki element pasiftir.Das ist doch so passiv. Hast du einfach aufgegeben?
Bence bu çok pasifçe Neden vazgeçtin ki?Oder:«Du bist zu passiv.
Ya da şöyle diyorlar:“ Çok pasifsin sen çok!Scheu und passiv von Natur, wartet er gewöhnlich, bis die Frau den ersten Schritt tut.
Utangaç ve pasiftir, ilk hareketi genellikle kadından bekler.Das ist nicht dasselbe wie passiv sein.
Bu pasif olmak demek değildir.Ich rauche seit Jahren passiv und es geht mir gut.
Yıllardır pasif içiciyim ve bir zararını görmedim.Alles muss perfekt sein.Du bist so passiv.
Her şey mükemmel olmalı.Çok pasifsin.Hoffen über dem Fürchten gelegen,ist weder passiv wie dieses, noch gar in ein Nichts gesperrt.
Korkmanın üzerinde durur Umut,ne onun gibi pasiftir, ne bir Hiçliğe kapanmış.Der Stator ist angetrieben, der Rotor ist passiv.
Statöre güç verilir ve Rotor pasiftir.Die Straßenkreuzung selber ist völlig passiv; etwas ereignet sich darauf.
Kavşaklar tamamen pasiftir; oralarda bir şeyler gerçekleşir.Du wirkst dadurch zu schüchtern und passiv.
Çok utangaç ve pasif olarak gösterdiğini düşünmüş.In jedem Plot ist der Held für eine gewisse Zeit passiv bzw. reagiert nur auf Ereignisse.
Her hikayede kahraman bir süre pasiftir, sadece olaylara tepki verir.Durch den Typ des Signalverstärkers sind Fernsehempfänger aktiv und passiv.
Sinyal yükselticisinin türüne göre, TV alıcıları aktif ve pasiftir.Jesus verlangt nie von uns, passiv zu sein.- Nein.
İsa pasif olmamızı istemez.- Hayır.Es sollte nicht mit Psoriasis, verwechselt werden, dadie Symptome von Seborrhoe wesentlich eher passiv sind.
Sedef hastalığı ile karıştırılmamalıdır çünküsebore belirtileri daha pasiftir.Wir empfanden Stolz in dem Wissen, daß wir Europäer nicht passiv auf die Befreiung gewartet hatten.
Bu, biz Avrupalıların özgürlük için pasifçe beklemediğimizin gurur kaynağıydı.
