Perfekte beziehung Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Gibt es eine perfekte Beziehung?
Die perfekte Beziehung gibt es leider nicht.
Ne yazık ki mükemmel ilişki yoktur.An8}Es ist die perfekte Beziehung.
Âdeta kusursuz bir ilişkimiz var.Eine perfekte Beziehung wartet auf sie!
Mükemmel bir ilişki sizi bekliyor!Jetzt lesen: Die perfekte Beziehung.
Ayrıca okuyun: Mükemmel İlişki.Combinations with other parts of speech
Haus und perfekte Beziehung und das Gehäuse über den Erwartungen.
Beklentilerin üzerinde ev ve mükemmel bir ilişki ve konut.Ich zerbrach eine perfekte Beziehung.
Mükemmel bir ilişkiden ayrıldım.Ist keine perfekte Beziehung gewesen, aber wir haben uns nie dafür geschämt.
Belki mükemmel bir ilişki değildi… ama asla utanmadık.Wollen Sie eine perfekte Beziehung?
Mükemmel Bir İlişki İster Misiniz?Die perfekte Beziehung sollte die sein, die du mit dir selbst hast.
Mükemmel ilişki, sizin kendinizle kurduğunuz Warum es keine perfekte Beziehung gibt?
Neden mükemmel bir ilişki yok?Wenn das nicht romantisch ist, weiß ich nicht, was sonst,Miss Perfekte Beziehung.
Eğer bu romantik değilse, nedir bilmiyorum artık,Küçük Bayan Muhteşem İlişki.Es gibt keine perfekte Beziehung.
Mükemmel ilişki diye bir şey yoktur.Wenn man"perfekte Beziehung" nachschlägt, findet man ein Foto von Eva und mir.
Ben ve Evein resmini görebilirsin. Sözlükte'' mükemmel ilişki'' nin karşılığına bakarsan.Wir haben die perfekte Beziehung.
Şey, ikimizin mükemmel bir ilişkisi var.Die Zeit verändert sich rasant, undtechnologischer Fortschritt führt zu Hürden und verschlechtert diese perfekte Beziehung.
Zaman hızla değişiyor veteknolojideki ilerleme engellere neden oluyor ve bu mükemmel ilişkiyi bozuyor.Wie sieht deine perfekte Beziehung aus?
Sizin mükemmel ilişkiniz nasıldır?Es war keine perfekte Beziehung, aber wir haben uns nie geschämt.
Belki mükemmel bir ilişki değildi ama asla utanmadık.Katie und ich führen die perfekte Beziehung.
Katie ve benim mükemmel bir ilişkimiz var.Wir haben eine perfekte Beziehung durch unsere Hochzeit ruiniert.
Mükemmel ilişkim… evlilik yüzünden mahvoldu.Katie und ich führen die perfekte Beziehung.
Ikimizin mükemmel bir ilişkisi var. Katie ve ben.Skizziert, wie eine perfekte Beziehung zur Schule hätte sein sollen.
Okul ile mükemmel bir ilişkinin nasıl olması gerektiğini özetler.Niemand hat ein perfektes Leben, eine perfekte Beziehung.
Wir haben die perfekte Beziehung. Vergiss es.
Bırak bu işin peşini. Mükemmel bir ilişkimiz var.Wenn ihr euch eine Chance gebt, könnt ihr eine perfekte Beziehung aufzubauen.
Biraz çaba sarf ederseniz, mükemmel bir ilişkiye sahip olabilirsiniz.Ich wusste, dass du die perfekte Beziehung zu deinen Eltern hast, wie normale Leute.
Annenlerle harika bir ilişkin olduğunu anladım, normal insanlar gibi.Niemand hat eine perfekte Beziehung.
Hiç kimsenin mükemmel bir ilişkisi yoktur.Bringen wir diese perfekte Beziehung in Schwung.
Bu mükemmel ilişkiyi ayağa kaldıralım.Gibt es so etwas wie eine perfekte beziehung für dich?
Sizin için mükemmel ilişki diye bir şey var mı?Niemand kann beispielsweise eine perfekte Beziehung anstreben, solange er nicht gelernt hat, sich selbst zu lieben.
Kimse kendini sevmeyi öğrenmeden mükemmel bir ilişki sahibi olmak için çabalayamaz.
