PROMINENTER ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• ünlülerin
• önemli
• önde gelen
• tanınmış
• ünlü
• seçkin

Prominenter Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Wenn du ein Prominenter wärst.
Eğer ünlü olsaydın.

Prominenter Bürger, Anwalt, Leiche.
Seçkin bir vatandaş, avukat, ceset.

Hier schon. Sind Sie ein Prominenter?
Ünlü müsünüz? Burada öyleyim?

Prominenter Strafverteidiger auf Korsika ermordet.
Korsikanın ünlü avukatı öldürüldü.

Was zählt als Prominenter Vorbesitz.
Bulguru Üstün Kılan Özellikleri Nelerdir.

Catherine ist Psychiaterin einiger Prominenter.
Catherine bazı ünlülerin de psikiyatristi.

Holts"Prominenter war bloß ein langweiliger Oboist.
Holtun ünlüsü ezik bir obuacıymış sadece.

Philanthrop, Unternehmer, prominenter Bürger.
Hayırsever girişimci, örnek vatandaş.

Thomas DeLauer, prominenter Gesundheits- und Fitnesstrainer.
Thomas DeLauer, ünlü sağlık ve spor antrenörü.

Günter ist unter anderem Namen prominenter(und tot).
Sabur da ilâhî isimlerden biridir.

Wussten Sie, dass nur ein Prominenter in den letzten 20 Jahren verurteilt wurde?
Son 20 yılda sadece tek bir ünlünün… cinayetten suçlu bulunduğunu biliyor muydun?

Catherine ist die Psychiaterin einiger Prominenter.
Catherine bazı ünlülerin de psikiyatristi.

In Kolumbien. Saubere Akte, prominenter Projektentwickler.
Sicilin temiz, Kolombiyada seçkin bir müteahhitsin.

Selina Meyer hat die Unterstützung vieler Prominenter.
Ünlülerden Selina Meyera destek gecikmedi.

Vereinigung zweier prominenter, internationaler Familien.
İki uluslararası tanınan aile arasında bir birleşme.

Wer denn?- Catherine ist Psychiaterin einiger Prominenter.
Catherine bazı ünlülerin psikiyatrı. Mesela kim?

Ich habe hier eine Liste prominenter Anhänger der Drusen.
Burada tanınmış Druse sempatizanlarının bir listesi var.

Wer denn?- Catherine ist Psychiaterin einiger Prominenter.
Catherine bazı ünlülerin de psikiyatristi.- Kim meselâ?

Ein echter, ganz großer Prominenter will ich meinem Werbespot auftreten.
Gerçek bir ünlü reklamımda oynamak istiyor.

Wer, zum Beispiel? Catherine ist die Psychiaterin einiger Prominenter.
Catherine bazı ünlülerin psikiyatrı. Mesela kim?

Sie sind Priester und prominenter Verfechter der Homo-Ehe.
Siz bir peder ve eşcinsel evliliğin önde gelen savunucularındansınız.

Wer denn?- Catherine ist Psychiaterin einiger Prominenter.
Kim gibi?- Cathrine bazı ünlülerin psikiyatristliğinde bulunmuştu.

Ich habe das Verkleiden als ein Prominenter tatsächlich selbst ausprobiert.
Aslında kendimi de ünlüler gibi giydirerek çalıştım.

Niemand wollte je mit mir schlafen, nur weil ich ein Prominenter bin.
Şimdiye kadar kimse benimle ünlü olduğum için yatmamıştı.

Als prominenter Make-up-Künstler hat er auf dem Weg viele Tipps und Tricks gefunden.
Ünlü bir makyaj sanatçısı olarak, yol boyunca birçok ipucu ve püf noktası seçti.

Stört es dich nicht, dass sie dich ficken will, weil du ein Prominenter bist?
Seninle ünlü biri olduğun için yatmak istemesi seni rahatsız etmiyor mu?

Max, ein prominenter Aktivist gegen die Räumungen, ist seit über einer Woche in Haft- ohne Anhörung.
Max, tanınmış bir anti-tahliye eylemcisi,… kefalet duymadan bir hafta boyunca tutuldu.

In Detroit erhielt Rivera die Unterstützung prominenter Intellektueller und Künstler.
Bu arada Detroitte Rivera, önde gelen sanatçı ve entelektüellerin desteğini kazanmıştı.

Die Firma hat sich in prominenter Designpraxis gewachsen, mit abgeschlossenen Projekten weltweit.
Şirket, dünya çapında tamamlanmış projelerle öne çıkan tasarım uygulamalarına dönüşmüştür.

Etpison gründete 1945 die Organisation NECO, später tat er sich als prominenter Geschäftsmann seines Landes hervor.
Etpison, 1945 yılında NECO organizasyonunu kurdu ve daha sonra kendi ülkesinde önemli bir iş insanı oldu.