Reiz Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Nein, das ist der Reiz.
Nur der Reiz einer Jungfrau.
Sadece bir bakirenin cazibesi.Leider ist das der Reiz.
Ne yazık ki cazibesi bu.Der Reiz eines imaginären Landes.
Hayali bir ülkenin cazibesi.Obwohl ich den Reiz daran sehe.
Der Reiz des Unbekannten liegt vor uns.
Bilinmeyenin heyecanı bizi bekliyor.Das ist der Punkt. Das ist mein Reiz.
Benim özelliğim bu. Benim çekici noktam.Künstler spüren den Reiz von Fraktalen.
Zwischen Reiz und Reaktion liegt ein Raum.
Uyaran ve tepki arasında bir boşluk vardır.Schwarze Punkte zeigen Reiz Timing.
Siyah noktalar uyaran zamanlamasını gösterir.Zwischen Reiz und Reaktion gibt es einen Raum.
Uyaran ve tepki arasında bir boşluk vardır.Wie zu erhöhen visuellen reiz von häusern.
Evlerin görsel çekiciliğini artırmak için nasıl.Der Reiz des Verbotenen? Nichts kann dem gleichkommen.
Yasaklanmış olan şeyin heyecanı gibisi yoktur.Langsam sehe ich den Reiz von Football.
Biliyor musun, futbolun çekiciliğini görmeye başlıyorum.Und welchen Reiz hat Pawlow in seinem Experiment benutzt?
T-Wert: der kleinste elektrische Reiz, bei dem das Hören beginnt.
T değeri: İşitmenin başladığı en küçük elektrik uyaran.Nur der Reiz einer Jungfrau brachte beiden Häusern Frieden.
Sadece bir bakirenin cazibesi, iki yurda da barış getirebilirdi.Erklärt das nicht den Reiz"extremer" Sportarten?
Bu'' aşırı'' sporların çekiciliğini açıklamıyor mu?Ehrlich gesagt, Kumpel,verliert dieser Auftrag seinen Reiz.
Seninle açık konuşacağım dostum.Bu iş çekiciliğini kaybediyor.Ich verstehe den Reiz von feinen Menschen wie Alec.
Züppe Alec gibilerinin albenisini anlıyorum.Deutschlands bekannteste Gamer erklären den Reiz von E-Sport.
Almanyanın en tanınmış gamerları, e-sporun albenisini açıklıyorlar.Niemand kennt den Reiz der Dunkelheit besser als ich.
Kimse karanlığın çekiciliğini benden iyi bilemez.Guten Morgen Maria war alles super mit Noa ist ein Reiz, Dank und Grüße.
Günaydın Maria Noa ile harika tüm cazibesi, teşekkür ve selam olduğunu oldu.Die hat nur nicht den Reiz eines geistersicheren Panikraums.
Bu hayalet geçirmez panik odası pek çekici değil.Der Reiz der„dunklen Seite Japans“ wird von Tag zu Tag stärker.
Japonyanın“ Karanlığının cazibesi” gün geçtikçe daha da artıyor.Sex ohne diesen Faktor verliert den Reiz, die Magie schwindet.
Nur der Reiz einer Jungfrau würde beiden Häusern Frieden bringen.
Sadece bir bakirenin cazibesi, iki yurda da barış getirebilirdi.Bei Fibromyalgiepatienten wird Substanz P auch ohne schmerzhaften Reiz freigesetzt.
Fibromiyalji hastalarında, P maddesi bile acı uyaran yokluğunda serbest bırakılır.Aber der Reiz dieses Buches ist, dass er andere reden lässt.
Ancak bu kitabın çekiciliği başkalarının konuşmasına izin vermesidir.(4) zweite Partnerwahl testen:das fokale Weibchen wieder wählt zwischen virtuellen Reiz Männchen.
( 4) ikinci eş seçmeli test:fokal erkek tekrar sanal uyarıcı erkekler arasında seçer.
