Sehr begrenzt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sehr begrenzt.
Bus geht nur sehr begrenzt.
Otobüslerse çok sınırlı.Sehr begrenzt ja.
Çok sınırlı olarak evet.Interessant, aber sehr begrenzt.
İlginç ama çok sınırlı.Sehr begrenzt, aber wachsenden Markt.
Çok sınırlı ama büyüyen bir pazar.Combinations with other parts of speech
Das Repertoire sehr begrenzt.
Repertuarı çok sınırlı olmalı.Sehr begrenzt Spa und kleines Fitnesscenter.
Spa çok sınırlı ve küçük Fitness Merkezi.Der Aufstand war sehr begrenzt.
Ayaklanma çok sınırlı kaldı.Aus diesem Grund sind die üblichenAnlageoptionen innerhalb eines 401(a) Plans sehr begrenzt.
Nur sehr, sehr begrenzt.
Jedoch sind diese Beobachtungen auch sehr begrenzt.
Ancak bu gözlemler de çok sınırlıdır.Masse Gewinne sind sehr begrenzt, wenn dies geschehen ist.
Bu yapıldığında toplu kazançlar oldukça sınırlıdır.Dann ist meine Zeit wieder sehr begrenzt.
Zamanım yine çok kısıtlı.Wir beziehen nur sehr begrenzt Daten durch Dritte.
Üçüncü taraflardan çok sınırlı miktarda kişisel veri almaktayız.Leider ist der Spielspaß in Arms sehr begrenzt.
Oyundaki silah seçeneğimiz maalesef çok kısıtlı.Masse Gewinne sind sehr begrenzt, wenn dies geschehen ist.
Bu yapıldığı zaman kitlesel kazançlar oldukça sınırlıdır.Die Online Aktivität ist leider sehr begrenzt.
Bu anlamda online aktivizm de çok kısıtlı kalıyor.Dann sind Ihre Optionen sehr begrenzt, Frau Präsidentin. Das tue ich.
Zaten yapacağımı yaptım. O hâlde seçenekleriniz çok sınırlı Sayın Başkan.Sie haben Zeit begrenzt, aber sehr begrenzt.
Eğer zamanınız kısıtlı, ama çok sınırlıdır.Das Gebiet wird sehr begrenzt sein.
Alanı son derece sınırlı kalacaktır.Leider sind meine finanziellen Möglichkeiten sehr begrenzt.
Maalesef finansal olanaklarımız çok kısıtlı.Ressourcen sind erschöpft und sehr begrenzt, für ihren Besitz müssen Sie kämpfen.
Kaynaklar tükendi ve çok sınırlı, sahip oldukları için savaşmak zorunda kalacaksınız.Leider waren daher ihre Kontakte sehr begrenzt.
Ne yazık ki, bu nedenle, bağlantıları çok sınırlıydı.Der zur Verfügung stehende Raum war jedoch sehr begrenzt, und Atria wollte seine Produktionsanlagen nicht umbauen.
Ancak yer çok sınırlıydı ve Atria üretim tesislerini yeniden inşa etmek istemiyordu.In anderen Ländern sind die Daten der Volkszählung sehr begrenzt.
Diğer ülkelerde, nüfus sayımı verileri çok sınırlıdır.Das Sichtfeld ist sehr begrenzt.".
Görüş alanı çok kısıtlı.''.Die Investitionsmöglichkeiten für Jugendliche sind aufgrund rechtlicher Beschränkungen sehr begrenzt.
Gençlerin yatırım seçenekleri yasal kısıtlamalar nedeniyle son derece sınırlıdır.Leider ist unser Platz sehr begrenzt.
Maalesef yerimiz çok kısıtlı.Daher ist die Anzahl der Experten, die mit dieser Technik vertraut sind, sehr begrenzt.
Bundan dolayı bu tekniği bilen uzman sayısı oldukça sınırlıdır.Wegen der politischen undkriminellen Unruhen in Rio sind Sie sehr begrenzt, wo Sie hingehen können.
Şu anda riodaki siyasi vesuçlu huzursuzluk nedeniyle, gidebileceğiniz yer çok sınırlıdır.
