SIE AUFHALTEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Sie aufhalten Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ich werde sie aufhalten.
Onlara engel olurum.
Nur wenige Kräfte können sie aufhalten.
Onları durdurabilecek bazı güçler var.
Du musst sie aufhalten.
Onları oyalaman gerek.
Nur wenige Kräfte können sie aufhalten.
Onları durdurabilecek sadece birkaç güç var.
Man muss sie aufhalten.
Gerade jetzt ist mein"Freund" der einzige, der sie aufhalten kann.
Şu anda dostum onları durdurabilecek tek kişi.
Wir müssen sie aufhalten, Lorek.
Onları durdurmamız gerek Iorek.
Aus diesem Grund müssen wir sie aufhalten.
Bu yüzden onları durdurmak zorundayız.
Wir müssen sie aufhalten, Lorek.
Iorek onları durdurmamız gerek.
Also wollte Matilda sie aufhalten.
Matilda da onu durdurmaya gitti.
Wir müssen sie aufhalten. Nein, du bist schwer.
Onları durdurmamız lazım.- Hayır, sen--.
Ben… wieso mußt du sie aufhalten?
Ben. Neden onları durdurmak zorundasın?
Ich wollte sie aufhalten, aber sie hört nicht zu.
Onu durdurmaya çalışıyorum ama beni dinlemiyor.
Aber wir werden sie aufhalten.
Onlara engel olacağız.
Ich kann sie aufhalten, aber hier ist Schluss, Norman.
Onları oyalayabilirim ama bu iş bitti Norman. Bu FBI.
Wir müssen sie aufhalten.
DU musst sie aufhalten, okay?
Onlara engel olmalısın, anladın mı?
Und es gibt nur eine Person, die sie aufhalten kann.
Ancak onları durdurabilecek sadece tek bir kişi var.
Wenn wir niemanden finden, der sie aufhalten kann, werden wir in große Schwierigkeiten geraten.
Onları durdurabilecek birini bulamazsak, başımız büyük belaya girer.
Nun hatte ich nichts mehr, womit ich sie aufhalten konnte.
Artık onlara engel olabilmem için hiçbir yetkim kalmamıştı.
Warum? Weil ich sie aufhalten wollte,?
Onu durdurmak istediğim için, anlarsın ya? Neden?
Kein Clan kann sie aufhalten.
Wir arbeiten an etwas, das sie aufhalten könnte, aber wir brauchen Zeit.
Onları durdurabilecek bir şey üzerinde çalışıyoruz ama zamana ihtiyacımız var.
Dann müssen Sie sie aufhalten.
O zaman, onları oyalaman gerekiyor.
Ich wollte sie aufhalten.
Onlara engel olamadım.
Und wir müssen sie aufhalten.
Ve hepimiz onu durdurmak zorundayız.
Ich musste sie aufhalten.
Onlara engel olmalıydım.
Einzig Alex kann sie aufhalten.
Artık onları durdurabilecek tek kişi Alexdir.
Einer muss sie aufhalten.
Birinin onları yavaşlatması gerek.
Wir müssen sie aufhalten.
Onlara engel olmaliyiz.
Sonuçlar: 252, Zaman: 0.0303

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce