SO EINEN SCHEISS ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• bu saçmalığı
• bu bok
• böyle bir şey
• böyle bir pislik

So einen scheiß Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Glaub nicht so einen Scheiß.
Bu saçmalığa inanma.

So einen Scheiß haben wir nicht gemacht.
Böyle bir pislik yapmadım.

Wer macht so einen Scheiß?
Kim böyle bir şey yapar?

So einen Scheiß kann man nicht erfinden.
Bu saçmalığı uydurmuş olamazlar.

Wer sagt so einen Scheiß?
Kim bu saçmalığı söyledi?

So einen Scheiß muss ich mir anhören?
Bu saçmalığı dinlemek zorunda mıyım?

Glaub nicht so einen Scheiß.
Haydi ama bu saçmalığa inanma.

So einen Scheiß hör ich schon mein ganzes Leben.
Hayatım boyunca bu zırvaları dinledim ama senden duyacağımı düşünmezdim.

Erzähl mir nicht so einen Scheiß.
Bana bu saçmalığı anlatma.

Was soll das, so einen Scheiß unter den Kids zu verteilen?
Bu saçmalığı, çocuklara yaymakla ne halt ettiğinizi sanıyorsunuz?

Erzählt Dre dir so einen Scheiß?
Bu saçmalığı Dre mi anlattı sana?

Die so einen Scheiß nicht glauben. Das ist problematisch für die.
Bu da, böyle saçmalıklara inanmayan bizim gibiler için bir sorun.

Wer schreibt so einen Scheiß? Du?
Bu boku kim yazdı, sen mi?

Ich glaube nicht an den Krieger-Kodex oder so einen Scheiß.
Ben prensiplere ya da bu tarz saçmalıklara inanmam.

Schon mal so einen Scheiß gehört?
Hiç böyle zırvalık duydun mu?

Ich habe keine Zeit für so einen Scheiß.
Bu saçmalık için vaktim yok.

Ich will nicht so einen Scheiß hören.
Bu saçmalığı dinlemek istemiyorum.

Ich werde nur zu alt für so einen Scheiß.
Bu bok için yaşlanmış olmalıyım.

Niemand will so einen Scheiß hören!
Kimse bu saçmalıkları duymak istemez!

Vier Jahre Offiziersschule für so einen Scheiß.
Bu saçmalık için dört yıl eğitim!

Du gibst dir so einen Scheiß nicht.
Bu zırvalarla uğraşamazsın. Sen dedektifsin.

Ich weiß, der Arzt sagte, dass du Amnesie oder so einen Scheiß hast.
Söylediğini biliyorum. Doktorun hafıza kaybı veya onun gibi bir saçmalığının olduğunu.

Tu mir nie wieder so einen Scheiß an. -Ich weiß.
Biliyorum. Bir daha asla bana böyle bir pislik yapma.

Ich werde nur zu alt für so einen Scheiß.
Yaşlanmış olmalıyım. Bu bok için.

Er macht immer so einen Scheiß, Brian.
O her zaman böyle şeyler yapar, Brian.

Wir haben keine Zeit für so einen Scheiß.
Bu zırvalıklar için vaktimiz yok.

Früher gab es so einen Scheiß nicht.
Aslında eskiden böyle bir saçmalık yoktu.

Spinnst du? Du machst so einen Scheiß?
Öyle şeyler mi yapıyorsun? Delirdin mi?.

Du ziehst nicht noch mal so einen Scheiß mit mir ab. Hey, hör mal zu.
Bir daha bana böyle bir şey yapma sakın. Bana baksana.

Held des neuen Journalismus" oder irgend so einen Scheiß, keine Ahnung.
Yeni gazeteciliğin kahramanı ya da öyle bir şey işte. Bilmiyorum.