Spricht kein englisch Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sie spricht kein Englisch.
O da ingilizce bilmiyor.Der Weltbevölkerung spricht kein Englisch.
Dünya nüfusunun yüzde 75i İngilizce konuşamıyor.Er spricht kein Englisch.
Ressam İngilizce bilmiyor.Nein, nein, Alexei spricht kein Englisch.
Hayır hayır. Alexei ingilizce konuşmaz.Sie spricht kein Englisch, Derek!
İngilizce bilmiyor o, Derek!Combinations with other parts of speech
Rauno hier wird die nächste Frage stellen. Er spricht kein Englisch.
Yoksa sıradaki soruyu Rauno soracak ve o İngilizce bilmez.Jin spricht kein Englisch.
Jin İngilizce konuşamıyor.Das vermisse ich. Mein Forschungspartner Yngvar spricht kein Englisch.
Araştırma partnerim Yngvar İngilizce konuşmuyor. Bunu özlüyorum.Chinesin, spricht kein Englisch.
Çinli. Dilimizi bilmiyor.Habib wird Jamals Handy anrufen, aber der General spricht kein Englisch.
General Habib ararsa, Jamalin telefonunu arayacak… ama General ingilizce bilmiyor.Ihr Mann spricht kein Englisch?
Kocanız İngilizce bilmiyor mu?Nadia… wenn General Habib den Anruf tätigt,wird er Jamal's Telefon anrufen aber der General spricht kein Englisch.
Nadia… General Habib ararsa,Jamalin telefonunu arayacak ama General ingilizce bilmiyor.Er sagt, er spricht kein Englisch.
Hiç İngilizce bilmediğini söylüyor.Er spricht kein Englisch, aber das ist unser 75. Airbnb so ziemlich wir wissen, wie die Dinge funktionieren.
O İngilizce konuşmak değil, ama bu yüzden hemen hemen işlerin nasıl bizim 75 Airbnb olduğunu.Der Großteil der Weltbevölkerung spricht kein Englisch, oder verwendet es nur als Zweitsprache.
Dünya çapında nüfusun çoğu aslında, bu İngilizce bilmiyor veya onların ikinci dil olarak kullanıyoruz.Bruna spricht kein Englisch, er kennt aber etwas Deutsch.
Bruna İngilizce konuşmak yok ama bazı Almanca biliyor.Hey, er spricht kein Englisch. -Hey, Kumpel!
Hey, dostum!… onları tanıyıp… İngilizce bilmiyor.Mustafa spricht kein Englisch, aber er brillant in nonverbale Kommunikation ist.
Mustafa İngilizce konuşmak değil, ama o sözsüz iletişimde parlak.Hinweis: Franca spricht kein Englisch und ihre Schwester Agnese übersetzt für sie.
Not: Franca İngilizce ve kız kardeşi Agnese onun için çevirir herhangi bilmiyor.Dusanka spricht kein Englisch, aber Kristina antwortet sehr schnell und ist sehr hilfreich.
Dusanka İngilizce bilmiyor, ama Kristina gerçekten hızlı cevap ve gerçekten yararlıdır.Angenommen, die Mutter spricht kein Englisch und kann die Einstellungen und das Menü des Browsers nicht verarbeiten.
Annenin İngilizce bilmediğini ve tarayıcının ayarlarını ve menülerini işleyemeyeceğini varsayalım.Dario spreche kein Englisch, aber es ist kein Problem.
Dario İngilizce konuşamıyor, ancak bu bir sorun değil.Wenn wir erwischt werden, bist du taub und ich spreche kein Englisch.
Eğer Biz Yakalanmayın Sağır olduğunuz Ve Ben İngilizce Konuşmak yok komik.Ich spreche kein Englisch.
Ben konuşamıyor İngilizce.Ich sagte, ich spreche kein Englisch.
Ben konuşamıyor İngilizce, dedim.Du sprichst kein Englisch.
Ne? Demek İngilizce bilmiyorsun.Chaldean im Eckladen macht einen auf"Spreche kein Englisch", also.
Köşedeki mağazadaki adam'' İngilizce Konuşamıyorum'' oyununu oynuyor yani.Adrian, du sprichst kein Englisch.
Sen İngilizce konuşmuyorsun. Adrian.Dad sagt, du sprichst kein Englisch.
Babam ingilizcenizin olmadığını söyledi.Die Großmutter sprach kein Englisch, aber die Energie, die von ihr ausging, war überwältigend.
Büyükanne İngilizce konuşmadı, ama onun huzurunda bulunmanın enerjisi harikaydı.
