TÖDLICHE KRANKHEIT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

ölümcül bir hastalık
tödliche krankheit
tödliche erkrankung
eine unheilbare krankheit
ölümcül bir hastalıktır
tödliche krankheit
tödliche erkrankung
eine unheilbare krankheit
ölümcül bir hastalığı
tödliche krankheit
tödliche erkrankung
eine unheilbare krankheit
ölümcül bir hastalığa
tödliche krankheit
tödliche erkrankung
eine unheilbare krankheit

Tödliche krankheit Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Eine tödliche Krankheit.
AIDS ist eine schwere und tödliche Krankheit.
AIDS çok tehlikeli ve ölümcül bir hastalıktır.
Oder eine tödliche Krankheit bekommen.
Ya da ölümcül bir hastalığa yakalanacak.
Die Vampire ereilt gerade eine tödliche Krankheit.
Şu anda vampirlere ölümcül bir hastalık bulaşıyor.
Eine tödliche Krankheit kursiert auf der ganzen Welt.
Tüm dünyada ölümcül bir hastalık boy göstermektedir.
HIV ist heute keine tödliche Krankheit mehr.
HIV artık ölümcül bir hastalık değil.
Ja, eine tödliche Krankheit, die nur Vampire befällt.
Evet, sadece vampirleri etkileyen ölümcül bir hastalık.
Er wusste, dass er eine tödliche Krankheit hat.
Kardeşinin ölümcül bir hastalığı olduğunu biliyor.
Malaria ist eine tödliche Krankheit, die jährlich etwa 500.000 Todesfälle verursacht.
Sıtma, yılda yaklaşık 500.000 ölüme neden olan ölümcül bir hastalıktır.
Die Säuglinge hätten eine tödliche Krankheit.
Bebeğin ölümcül bir hastalığa sahip olduğu ortaya çıktı.
Sie hatte eine tödliche Krankheit, aber doch geht es ihr gut.
Ölümcül bir hastalığı vardı, ama sonra iyi oldu.
TSS ist eine seltene, Aber manchmal tödliche Krankheit.
TSS nadir fakat bazen ölümcül bir hastalıktır.
Ich dachte, diese tödliche Krankheit sei ausgestorben?
Nesli tükenmiş ölümcül bir hastalık olduğunu sanıyordum?
Das Leben als eine auf dem Geschlechtsweg übertragene tödliche Krankheit.
Hayat Seks Yoluyla Bulaşan Ölümcül Bir Hastalıktır 2000.
Sie hilft uns eine tödliche Krankheit zu heilen.
Bize ölümcül bir hastalığı tedavi etmemizde yardımcı oluyor.
Es ist, als hätte ein Nahestehender eine tödliche Krankheit.
Bu sevdiğin birinin ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenmek gibi.
Wie diese Maniküristin eine tödliche Krankheit am Nagel ihres Kunden entdeckte?
Bu Manikürcü Müvekkilinin Çivisinde Ölümcül Bir Hastalığı Nasıl Belirledi?
Pyroplasmose oder Babesiose bei Hunden ist eine tödliche Krankheit.
Köpeklerde Pyroplasmosis veya babesiosis ölümcül bir hastalıktır.
Diabetes mellitus ist eine tödliche Krankheit bei der Entwicklung von Komplikationen.
Diabetes mellitus komplikasyonların gelişmesinde ölümcül bir hastalıktır.
Manchmal wollen sie nicht wissen, ob sie eine tödliche Krankheit haben.
Ya da ölümcül bir hastalığı taşıyıp taşımadığını… öğrenmek istememek.
Canine Parvovirus ist eine tödliche Krankheit, die Hunde jeden Alters und Typs angreift.
Köpek parvovirus, her yaş ve türde köpeğe saldıran ölümcül bir hastalıktır.
Whipple-Krankheit ist eine progressive und potenziell tödliche Krankheit.
Whipple hastalığı ilerleyici ve potansiyel olarak ölümcül bir hastalıktır.
Ich war überzeugt eine tödliche Krankheit zu haben und mir war klar, dass ich sterben werde.
Ölümcül bir hastalığa yakalanmışım da öleceğimi biliyormuş gibi yakında.
Was, wenn ich erfahre, eine tödliche Krankheit zu haben?
Ya ben ölümcül bir hastalığa yakalanmış olsaydım?
Krebs ist eine tödliche Krankheit und die Behandlung ist viel schmerzhafter als die Krankheit selbst.
Kanser ölümcül bir hastalıktır ve tedavisi hastalığın kendisinden çok daha ağrılıdır.
Schade, dass es erst eine tödliche Krankheit sein musste.
Bütün bunların sonucunun ölümcül bir hastalık olması çok kötü.
Das Adenom gilt nicht als tödliche Krankheit, beeinträchtigt jedoch die Qualität des normalen Funktionierens erheblich.
Adenom ölümcül bir hastalık olarak kabul edilmez, ancak yine de normal işleyişin kalitesini önemli ölçüde kötüleştirir.
Ein Teil der Bevölkerung erhält eine tödliche Krankheit, die genetisch ist.
Ölümcül bir hastalık ver. Nüfusun belli bir kısmına mutlaka genetik olan.
Letztendlich ist Pyometra eine tödliche Krankheit, die dem Tier während der gesamten Dauer der Infektion übermäßige Schmerzen verursacht.
Nihayetinde, pyometra, enfeksiyon süresince hayvanın aşırı ağrısına neden olacak ölümcül bir hastalıktır.
Bei deinem Bruder wird eine tödliche Krankheit erkannt.
Bir gün kardeşine ölümcül bir hastalık teşhisi konulur.
Sonuçlar: 80, Zaman: 0.0267

"tödliche krankheit" nasıl bir cümlede kullanılır

Anscheinend unaufhaltsam breitet sich die tödliche Krankheit aus.
Die tödliche Krankheit Krebs als Ergebnis katastrophaler Arbeitssteilung?
Zu schnell wird diese häufig tödliche Krankheit vergessen.
Da wird bei Jackie eine tödliche Krankheit diagnostiziert... 27.
Hhex-protein könnte zu entwickeln, die eine tödliche krankheit sind.
Es ist eine furchtbare tödliche Krankheit ähnlich der Lepra.
Krebs müsste schon lange keine tödliche Krankheit mehr sein.
Hancocks tödliche Krankheit Diese Seite wurde zuletzt am 30.
Die Langeweile ist eine tödliche Krankheit und hinterlässt Spuren.
Doch nicht immer können sie die tödliche Krankheit besiegen.

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce