Tacker Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Das ist Tacker.
Tacker, Mrs. Zambesi.
Zımba, Bayan Zambesi.Gib mir den Tacker.
Ver şu zımbayı bana.Mein Tacker. Nein!
Hayır.- O benim zımbam.Wer hat meinen Tacker?
Zımbamı kim aldı?Und den Tacker und Scheren?
Ve zımbaları ve makasları?Das ist nicht Ihr Tacker!
O senin zımban degil!Er hat einen Tacker nach Ihnen geworfen?
Size zımba mı attı?Was ist das? -Mein Tacker.
Nedir o?- O benim zımbam.Halte meinen Tacker von Soderquist fern.
Zımbamı Soderquistten uzak tut.Natürlich, ich habe einen Tacker.
Elbette. Zımbam yanımda.Er ist ein Tacker, sie ein Blatt Papier.
Adam zımba, kadın kâğıt parçası.Sieh dir die Tacker an.
Şu zımbalara da bakın.Hallo, Tacker! Dein Rot ist der Hit.
Merhaba zımba, kırmızı çok yakışmış.Ich brauche einen Tacker. Okay.
Tamam, zımba lazım.Nach dem Tacker kann ich alles ertragen.
O zımbalardan sonra her şeye katlanırım.Kann ich mir lhren Tacker leihen?
Zımbanı ödünç alabilir miyim?Du hast deinen Rock gekürzt. Meine Freundin Sandy nahm einen Tacker.
Arkadaşım Sandy zımba kullanırdı. Eteğini daraltmışsın.Ich habe mir den Tacker bildlich vorgestellt.
Ben sadece… Zımbayı hayal ettim de.Nein, sie fotografiert einen Tacker.
Hayır, zımbanın resmini çekiyor.Hey Em, kannst du dir einen Tacker schnappen und mir helfen?
Em, zımba tabancısını alıp yardıma gelir misin?Dein Rot ist der Hit. Hallo, Tacker!
Merhaba zımba, kırmızı çok yakışmış!Ja, aber wenn MJ den Tacker etwas härter geworfen hätte, hätten meine Enkelkinder ihre Oma verloren.
Evet, ama eğer M.J o zımbayı biraz daha hızlı atsaydı, torunlarım da anneannesini kaybedeceklerdi.Du holst Eis, ich hole den Tacker raus.
Sen buz getir, zımbayı çıkarayım.Ich bin kein Kind und benutze selten Tacker.
Ben çocuk değilim ve insanların üzerinde zımba kullanmam pek.Ganz richtig, du brauchst Milch, Tacker, weil du ein Baby bist.
Evet, senin de mamaya ihtiyacın var Zımba çünkü sen bir bebeksin.Weil ich dir sonst'nen Stromschlag Aber leg den Tacker weg.
Beni anlamadığını biliyorum… ama o zımbayı bırak… yoksa seni çarparım.Er war suspendiert, weil er einen Tacker nach Mr. G.
Bay Gye zımba fırlattığı için uzaklaştırılmıştı.Übrigens weiß ich, dass du ein Tacker bist.
Bu arada bir zımba olduğunun farkındayım.Phillip Newman. Ich hab' letzte Woche ihren Tacker kaputt gemacht.
Geçen hafta zımbanızı kırmıştım. Ben Phillip Newman.
