Thraker Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Der Thraker ist tot?
Krieg, kleiner Thraker.
Savaş, küçük Thracian.Der Thraker lebt noch?
Trakyalı hala yaşıyor mu?Warte! Verdammte Thraker.
Dur! Lanet Trakyalılar.Der Thraker lebt noch?
Trakyalı hâlâ yaşıyor mu?Du bist anders, Thraker.
Sen farklısın, Trakyalı.Oder als Thraker stirbst!
Yoksa Trakyalı olarak ölürsün!Warte! Verschissene Thraker.
Dur! Lanet Trakyalılar.Der Thraker verhindert meinen Angriff.
Trakyalı hücumuma engel oluyor.Du bist kein Thraker mehr.
Artık Trakyalı değilsin.Ich weiß, du wolltest einen Thraker.
Thracian istediğini biliyorum… -Hayır.Ist das alles, was der Thraker zustande bringt?
Trakyalı ancak bunu mu yapabiliyor?Der Thraker hat noch keinen Kampf als Gladiator geleistet.
Trakyalı gladyatör olarak tek bir kez dövüştü.Jetzt stirbst du, Thraker.
Birazdan öleceksin Trakyalı.Ich benötige den Thraker für einen Augenblick.
Trakyalıyı bir saniyeliğine almam gerekiyor.Jetzt stirbst du, Thraker.
Şimdi gebereceksin Trakyalı.Endlich lernt der Thraker seinen Platz vor mir.
Trakyalı sonunda bana karşı yerini öğreniyor.Theokoles ist kein Mann, Thraker.
Theokoles insan değildir Trakyalı.Gefangene, die die Thraker spielen inklusive?
Trakyalı rolündeki esirler de dâhil mi?Theokoles ist kein Mann, Thraker.
Trakyalı, Theokoles insan değildir.Ich habe den Thraker und seine Siege satt.
Bu Trakyalıyı ve zaferlerini görmekten sıkıImaya başladım.Theokoles ist kein Mensch, Thraker.
Theokoles insan değildir Trakyalı.Ihr brachtet den Thraker auf römischen Boden, Gaius.
O Trakyalıyı Roma topraklarına… sen getirdin Gaius.Theokoles ist kein Mensch, Thraker.
Trakyalı, Theokoles insan değildir.Du hast den Thraker auf römischen Boden geführt, Gaius.
O Trakyalıyı Roma topraklarına sen getirdin Gaius.Das Publikum liebt unseren Thraker, nicht wahr?
Konuklar bizim Trakyalıya bayıldı, değil mi?Befehligt den Thraker zur Villa, mit dem Rest Eurer Männer.
Tüm adamlarınla beraber Trakyalıyı villaya çağır.Mit jedem Tag, den dieser Thraker noch lebt.
O Trakyalı, yaşadığı her gün… laneti bize de bulaştırabilir.Zeig dem Thraker, was wir in seiner Abwesenheit lernten.
Onun yokluğunda neler öğrenmişiz, Trakyalıya göster bakalım.Ich wusste, das würde passieren, Thraker, aber du warst beharrlich.
Bunun olabileceğini biliyordum, Thracian ama sen ısrar ettin.
