TUN WÜRDEST ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• yapmayacağını
• yapacağını
• yapardın diye
• yapardın
• yapabileceğini

Tun würdest Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ich frage nicht, was du tun würdest.
Senin ne yapacağını sormadım.

Wenn du das für mich tun würdest, würde ich die Scheidung einwilligen.
Bunu benim için yap… Ve bende senden boşanayım.

Ich hatte Angst, was du tun würdest.
Senin yapacağın şeyden korkuyordum.

Warum du das tun würdest, weiß ich nicht, aber du kannst es, wenn du willst.
Neden bunu yapmak istersin bilmiyorum, ama istersen yapabilirsin.

Wie du es für deinen Vater tun würdest.
Babam için yapabileceğin bir şey.

Was du für mehr Zeit tun würdest. Du weißt noch nicht.
Daha fazla zaman için… neler yapılacağını… bilemezsin.

Ob du für mich das gleiche auch tun würdest.
Sen benim için aynını yapardın.

Ich überlegte, was du tun würdest, und tat das Gegenteil!
Senin ne yapacağını düşündüm ve tam tersini yaptım!

Weil du mir einen Gefallen tun würdest.
Çünkü bana iyilik yapmış olursun.

Doch, ich schon. Wenn du so etwas tun würdest, würde ich dich eigenhändig erwürgen.
Biliyorum çünkü böyle bir şey yapsaydın… seni kendi ellerimle boğardım.

Ich hab überlegt, was du tun würdest.
Sen olsan ne yapardın diye düşündüm.

Ich wusste, dass du das tun würdest. Herr Shannon.
Bunu yapacağınızı biliyordum. Bay Shannon.

Ich weiß, dass du alles für jeden tun würdest.
Herkese her şeyi yapabilir biliyorum.

Denkst du darüber nach, was du tun würdest, wenn sie… Danke. Tot wären?
Teşekkürler. Ölürlerse mi? Hiç ne yapacağını düşündün mü, eğer onlar?

Und du sagst, dass du alles für mich tun würdest.
Benim için her şeyi yapacağını söyledin.

Ich habe dem Direktor gesagt, dass du so etwas nie tun würdest… und ihm mit der Kolumbianischen Krawatte gedroht!
Kalkıp müdüre senin asla böyle bir şey yapmayacağını söyleyip… adamı'' Kolombiya kravatı'' yla tehdit ettim bir de!

Etwas, von dem du sagtest, dass du das nie tun würdest.
Asla yapamayacağını söylediğin bir şeydi bu.

Das ist etwas, das du tun würdest. Nochmal.
Bu daha çok senin yapacağın bir şey. Bir daha.

Ach Bobby. War das ernst gemeint, dass du was für mich tun würdest?
Bobby benim için bir şeyler yapacağını söylerken ciddi miydin?

Ich wusste immer schon, was du tun würdest, Hosein.
Benim senin ne yaptığını öğrenmek gibi bir sorunum olmadı Hosein.

Stelle dir einschränkende Situationen in deinem Leben vor und überlege, was du in solchen Fällen tun würdest.
Hayatınızdaki kısıtlayıcı durumları göz önüne getirin ve bu durumlarda ne yapacağınızı düşünün.

Und sie weiß, dass du alles auf der Welt tun würdest, um sie zurückzuholen.
Onu geri getirmek için bu dünyada her şeyi yapabileceğini biliyor Clare.

Du musst Jimmy davon überzeugen, dass du alles für die Sache tun würdest.
Davamız için her şeyi yapabileceğini Jimmye göstermelisin.

Ein Beweis dafür, dass er Angst hatte, dass du etwas tun würdest, um ihn aufzuhalten.
Senin, onu durdurmak için bir şeyler yapacağından korktuğunun kanıtı.

Und ich weiß, dass du Clark liebst und alles für ihn tun würdest.
Clarkı sevdiğini biliyorum ve… onu kaybetmemek için her şeyi yapacağını.

Gibt es etwas, was du nie tun würdest?
Yapmayacağın hiçbir şey yok mu senin?

Aber ich hab ihnen gesagt, dass du so was nie tun würdest.
Ama senin asla öyle bir şey yapmayacağını söyledim.

Ich fragte mich, was du tun würdest.
Sen olsan ne yapardın diye sordum kendime.

Wir wissen, dass du nie absichtlich etwas tun würdest.
Kasıtlı olarak bir şey yapmayacağını biliyoruz.

Ich fragte mich nur, was du tun würdest.
Sen ne yapardın diye merak etmiştim.