UNENDLICHKEIT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• sonsuz
• sonsuzluk
• sonsuzluğun
• sonsuzluğu

Unendlichkeit Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Das Symbol der Unendlichkeit?
Sonsuzluğun simgesi?

Die Unendlichkeit ist überall.
Sonsuzluk her yerdedir.

Brahman ist Unendlichkeit.
Brahma sonsuz olan demektir.

Unendlichkeit, Unsterblichkeit.
Sonsuzluk, ölümsüzlük.

Möge deine Geduld Unendlichkeit sein.
Sabrınız sonsuz olsun.

Alle Unendlichkeit, alle Kristall….
Tüm sonsuzluk, tüm Kristal….

Gibt es mathematische Unendlichkeit?
Sonsuz matematik âlemi var mı?

Unendlichkeit vermag unser Verstand nicht zu erfassen.
Sonsuzluğu bizim beynimiz kaldıramıyor.

Also, wie groß ist die Unendlichkeit?
Dedim. Sonsuz nereye kadar gidiyor?

Die Poesie der Unendlichkeit(The Man Who Knew Infinity).
Sonsuzluk Teorisi( The Man Who Knew Infinity).

In Dir sehe ich die Unendlichkeit.
Ben içindeki sonsuzluğu fark ediyorum.

Freiheit, in die Unendlichkeit dort draußen davonzufliegen.
Oradaki sonsuzluğun içine uçup gitme özgürlüğü.

Nicht bereit für die Unendlichkeit.
Sana sonsuzluk için hazır olmadığını söylemiştim.

Idee der Unendlichkeit gedehnt zurück zum dritten Jahrhundert b.c.
Sonsuzluk Fikri Üçüncü Yüzyıla Geri Dönüyor B.C.

Wie du ein Opfer der Unendlichkeit. -Bolo.
Senin gibi sonsuzluğun kurbanlarından biri.

Totalität und Unendlichkeit" ist Marcelle und Jean Wahl gewidmet.
Bütünlük ve Sonsuz Marcelle ve Jean Wahle ithaf edilmiştir. -ed.n.

Jupiter And Beyond the Infinite- Jupiter und dahinter die Unendlichkeit.
Jüpiter ve sonsuzluğun ötesinde( jupiter and beyond the infinite).

Nichts ist größer als Unendlichkeit.- Das reicht nicht.
Sonsuz en büyük sayıdır. Bu yetmez.

Die Unendlichkeit wird mich verschlingen und ich möchte darauf vorbereitet sein.
Sonsuzluk beni yutacak, bunun için hazırlıklı olmak istiyorum.

Du hältst Ewigkeit und Unendlichkeit in der Hand.
Ebediyeti ve sonsuzluğu elinde tutuyorsun.

Angesichts der Unendlichkeit der Zeit ist das kurze Menschenleben ein Nichts.
Zamanın sonsuzluğu karşısında, kısacık insan yaşamı bir hiçtir.

Warum haben sie es nicht einfach direkt gesagt? Wenn sie Unendlichkeit sagen wollten,?
Eğer sonsuzluk demek istiyorlarsa… niye bunu doğrudan söylemiyorlar?

Die Freiheit, in diese Unendlichkeit dort draußen davonzufliegen.
Oradaki sonsuzluğun içine uçup gitme özgürlüğü.

Du lachst, weil ich glaube, dass wir nicht allein in der Unendlichkeit des Alls sind?
Sonsuz uzayda yalnız olmadığıma inandığım için beni mi eleştiriyorsun?

Wir Ricks bereisen die Unendlichkeit und tauschen Plätze wie Einsiedlerkrebse.
Biz Rickler sonsuzluğu dolaşıp birbirimizin yerine geçeriz.

Bereits im frühen Altertum symbolisierte der Ring Unendlichkeit und Beständigkeit.
Erken çağlarda evlilik yüzüğü sonsuzluğu ve kalıcılığı sembolize ediyordu.

Er behauptete, die Unendlichkeit läge jenseits der Parameter alltäglicher Wahrnehmung.
Sonsuzluğun, günlük algılamanın ötesine uzandığını iddia etmektedir.

Auf der Suche nach der Ewigkeit- Ich lächle und Unendlichkeit”- So sagt Der Geist des Ma'at.
Sonsuza bakıyor- Gülümsüyorum ve sonsuz oluşturmak”- Böylece diyor Maatın Ruh.

Unendlichkeit zu halten in Deiner eigenen Handfläche und die Ewigkeit in einer einzigen Stunde.“.
Yakala sonsuzluğu avucunun içinde ve bir saatin içinde ebediyeti”.

Für die Galaxie, für die Unendlichkeit, für den Lord Commander.
Galaksi için, sonsuzluk için, Lord Kumandan için.