URALT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Sıfat
eski
ex
old
ehemals
die alte
alten
ehemalige
frühere
antiken
uralte
yaşlı
alter
lebensjahr
age
jahr
altersgruppen
jährige
ist
altersstufen
altersklassen
antik
ancient
alten
uralte
der antike
altertümliche
das alte
eskidir
ex
old
ehemals
die alte
alten
ehemalige
frühere
antiken
uralte

Uralt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Er ist uralt.
O çok yaşlı.
Alt, uralt, von Magie durchdrungen.
Eski, kadim, büyüyle kaplanmış.
Es ist uralt.
Çok eskidir.
Die Matratze im Schlafzimmer unten ist uralt.
Alt kattaki yatak odasının döşeği çok eski.
Es ist uralt.
Bu kadim zamandan kalma.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Und uralt. Das ist die Lehrer-Wunschliste.
Ve yaşlı. Öğretmen fantezilerimizden bahsediyoruz.
Sie ist uralt.
Çok eskidir.
Stark, weise und uralt, wie die Erde unter euren Füßen.
Güçlü, bilge ve ayağının altındaki toprak gibi kadim.
Das ist uralt.
Oldukça eski.
Dieses Foto ist uralt, sogar die Strände sind noch getrennt.
Fotoğraf o kadar eski ki, plajlar hâlâ haremlik selamlık.
Ich bin uralt.
Ben kadim olanım.
Mumienstaub uralt mich macht, färbt mein Gewand schwarz wie die Nacht.
Mumya Tozu'' beni yaşlı yapmak için. Elbiselerimi örtmesi için, gecenin karanlığı.
Aber er ist uralt.
Ama çok yaşlı.
Meine Stoffbeutel sind uralt und schon sehr oft gewaschen.
Bu fırçam da eskidir ve defalarca yıkanmıştır.
Der Trick ist uralt.
En eski numara.
Dies ist nach Internetstandards uralt, circa 2002, aber es ist eine gute Lektüre.
İnternet standartlarına göre bu antik, yaklaşık 2002, ama onun büyük bir okuma.
Mein Haus ist uralt.
Binam çok eski.
Die bekannte Galaxie ist uralt, und sein erstes intelligentes Leben war die Zivilisation, die wir“the Endless” nennen.
Bu galaksi eskidir ve ilk akıllı hayatı, Sonsuz olarak adlandırdığımız medeniyetti.
Nein, nicht uralt.
Öyle yaşlı değil.
Sie ist böse, uralt und hungrig.
Kötü, eski ve aç.
Ich fühle mich uralt.
Çok yaşlı hissediyorum.
Du Atreides die Atreides Familie(entweder modern,Atreides oder uralt, Ödipus Rex) als Testfall einrichten sollen.
Sen kurmalısın Atreides aile( modern,kumulya da antik, Oedipus rex) bir test vakası olarak.
Dieses Tool bewertet die im System installierten Treiber-Versionen als„alt“,„sehr alt“ oder„uralt“.
Bu araç, sistemde kurulu sürücü sürümlerini“ eski,” çok eski” ve“ antik” olarak sınıflandırıyor.
Die Geister, mit denen ich arbeite, sind so alt, uralt, wunderbar und liebevoll.
Birlikte çalıştığım ruhlar son derece eski, kadim, güzel ve sevgi dolu.
Dieses Phänomen ist uralt.
Bu fenomen çok eski.
Das Bild ist uralt.
Fotoğraf çok eski.
Aber das ist uralt.
Fakat çok eskidir.
Edgington ist uralt.
Edgington çok yaşlı.
Dieser Geist ist uralt.
Bu ruh… Kadim bir şey.
Die Geschichte ist uralt.
Bu çok eski bir hikâye.
Sonuçlar: 111, Zaman: 0.3035

"uralt" nasıl bir cümlede kullanılır

Auch er uralt und erhält die Wildbahnmedailie.
Die Rute ist uralt und wenig gefühlvoll.
Sie ist uralt und nicht ganz einfach.
Die Truhe war uralt und total verdreckt.
Der sieht auf den Fotos uralt aus.
Man kann mit Brustkrebs auch uralt werden.
Diese uralt Marines hatte ich auch mal.
Nur leider schon uralt und längst bekannt!
Asbach Uralt ist ein feines, altes Destillat.
Uralt ist hierbei durchaus wörtlich zu nehmen.
S

Uralt eşanlamlıları

sehr alt atavistisch steinzeitlich ursprünglich

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce