Wahren Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Den wahren Frank.
Ich muss meinen Ruf wahren.
Der wahren Mona?
Ich möchte meine Ehre wahren.
Für den wahren Jäger.
Gerçek avcı için.Combinations with other parts of speech
Den wahren Hulk zum ersten Mal.
Gerçek Hulku, ilk kez.Du besitzt wahren Mut.
Zum wahren Menschsein.
Hakiki insanlık için.Ihr seid die wahren Helden.
Gerçek kahraman sizsiniz.Die Wahren Helden kommen.
Gerçek Kahramanlar Geliyor.Ich möchte meine Ehre wahren.
Onurumu korumak istiyorum.Nur die wahren Gläubigen.
Hakiki inançlılar sadece.Ich will mein Geheimnis wahren.
Sırrımı korumak istiyorum.Auf den wahren Helden warten.
Gerçek kahramanı bekle.Aber ich kenne den wahren Jake.
Ama ben gerçek Jakei tanıyorum.Die wahren Terroristen seid ihr!!!
Asıl terörist sizsiniz!!!Ich finde den wahren Mörder.
Ben gerçek katili bulacağım.Der wahren Besitzerin, Mr. Behrani!
Asıl sahibi, Bay Behrani!Wir wählen den wahren Gott.
Hakiki Tanrıyı ya da yanlışını seçeceğiz.Die wahren Helden sind hier begraben.
Asıl kahramanlar orada gömülü olanlardır.Die Browns finden den wahren Dieb.
Brownlar gerçek hırsızı bulacaktır.Aber an die wahren Götter. Ich glaube?
İnanıyorum ama hakiki tanrılara.- İnanmıyor musunuz lordum?Cool bleiben unddie richtige Perspektive wahren.
Wir müssen unseren wahren Feind kennen.
Wie soll ich die Qualität meiner Arbeit wahren?
İşimin kalitesini korumam nasıl beklenebilir?Wir wollen nur Frieden wahren, Professor.
Barışı korumak istiyoruz, profesör.Wollen Sie den wahren Grund wissen, warum wir sie hassen?
Nefretimizin asıl nedenini bilmek istiyor muyuz?Es zeigte mir meine wahren Freunde.
Bana asıl dostlarımın kimler olduğunu gösterdi.Einen wahren amerikanischen Helden vorzustellen.
Hakiki bir Amerikalı kahramanı takdim etmekten gurur duyuyorum.Ich habe dich als wahren Freund gesehen.
Seni gerçek bir arkadaş olarak gördüm.
