WANDSCHRANK ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Isim
dolabı
schrank
kleiderschrank
spind
schließfach
garderobe
kabinett
wandschrank
kühlschrank
closet
dolap
schrank
kleiderschrank
spind
schließfach
garderobe
kabinett
wandschrank
kühlschrank
closet

Wandschrank Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Wandschrank sehr alt.
Dolabınız çok eski.
Ist das ein Wandschrank?
Bu bir dolap mı?
Der Wandschrank ist riesig.
Dolaptan sığınak olur.
Truhe und Wandschrank.
Çekmeceli ve Dolaplı.
Ein Wandschrank voller Schuhe.
Bir dolap dolusu ayakkabı.
Exakt gleicher Wandschrank.
O dolabın aynısı.
Sieht der Wandschrank ein bißchen klein für dich aus?
Bu dolap sana da ufak görünmedi mi?
Was ist ein Wandschrank?
Çamaşır dolabı nedir?
Ich fand einen Wandschrank und fiel auf einer Rutsche durch ein Loch.
Üst katta ahşap bir dolap buldum… ve bir kaydıraktan deliğe düştüm.
Und das ist mein Wandschrank.
Ve burası benim gardırobum.
Nur ein Wandschrank. Oh Gott.
Tanrım. Gardırop sadece.
Hi!- Überprüft mal den Wandschrank.
Merhaba. Dolaba bakın.
Checkt den Wandschrank hinter mir.
Arkamdaki dolabı kontrol et.
Wie finden Sie diesen Wandschrank?
Siz nasıl buldunuz bu dolabı?
In einem Wandschrank Drogen!
Dolapta uyuşturucu yetiştirmişler!
Das ist aber… Das ist mein Wandschrank.
Ama bu benim dolabım oluyor.
Und dieser Wandschrank war antik.
O elbise dolabı bir antikaydı.
Mein Büro ist so groß wie ein Wandschrank.
Bir dolap büyüklüğünde odam var.
Wie man einen Wandschrank Sehen Sie wie ein Locker.
Dolaba dokunuş bak sanki dolabı itiyorsun dasd.
Das ist die andere, und das ist unser Wandschrank.
Bu da dolabımız. Burada da.
Ich find, Mamas Wandschrank passt für dich super. Oh, hi.
Oh, hey. Sanırım annemin dolabı gerçekten sana yakıştı.
Nicht viel größer als ein Wandschrank.
Bir elbise dolabından daha büyük değil.
Ohja… das ist aber mein Wandschrank. Du bist ständig hinter dieser Tür.
Tabii ki… Hep kapının öbür tarafında seni buluyorum, ama bu benim dolabım oluyor.
Ich kann nicht Fahrstuhl fahren oder in einen Wandschrank gehen.
Asansöre binemem, gömme dolapların içine giremem.
Jane und Martin öffneten einen Wandschrank und gingen nach Fillory. So weit so gut.
Jane ile Martin bir dolabın kapağını açıp Filloryye gitmişler. Tamam.
Hinter der zweiten Tür befinden sich Wandschrank und Wohnraum.
İkinci kapının ardında kalorifer dairesi ve küçük bir yaşam alanı var.
Konzentriere dich. Ich fand einen Wandschrank und fiel auf einer Rutsche durch ein Loch.
Tahtalarla kapalı bir dolap buldum, sonra bir kaydıraktan düştüm.- Konsantre ol.
Ich glaube, wir sind in einem Wandschrank gelandet.
Sanırım bir dolabın içine indik.
Jane und Martin öffneten einen Wandschrank und gingen nach Fillory.
Jane ve Martin bir dolabı açmış… ve Filloryye gitmişler.
Chandler findet heraus, dass Monica einen Wandschrank verschlossen hält.
Chandler, Monicanın gizli dolabında ne sakladığını öğrenmek için can atar.
Sonuçlar: 35, Zaman: 0.2686

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce